 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1989/4265
K: 1989/5985
T: 26.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı askerlikte geçen sürenin borçlandırıldığından kıdem tazminatı hesabında nazara alınması gerektiğinden bahisle eksik ödenen kıdem tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı, olayda İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen şartların oluşmadığını, davacının iş aktinin idareye bağlı 13. Bölge Müdürlüğüne ait bir işyerine davacının atanması üzerine yeni işyerine gitmemesi üzerine TİS'si uyarınca iş iktinin bozulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; davacıya kıdem tazminatı ödendiğine göre artık olayda İş Kanununun 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini aramaya gerek olmadığı, çoğun içerisinde azın varlığıda kural olduğuna, muvazzaf askerlikte geçen sürenin sosyal güvenlik kuruluşlarına borçlanılması halinde kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerektiğinden istek hüküm altına alınmıştır. 1475 sayılı İş Kanununun 14/4. maddesine göre askerlikte geçen hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınabilmesi için işçinin Sosyal Sigortalar Kanununa göre, yaşlılık veya malüllük aylığına veya toptan ödemeye hak kazanmış olması gerekir. Olayda ise hizmet aktinin işçinin atandığı yere gitmemesi suretiyle sona erdiği anlaşılmaktadır. Sadece Sosyal Sigortalara muvazzaf askerlik süresinin borçlanılmış olması sonucu etkilemez. Bu durumda askerlikte geçen hizmet süresinin nazara alınmaması gerekirken tersine düşünce ile isteğin hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.6.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.