 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/8443
K: 1988/7603
T: 09.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, cumartesi günü ücretinden doğan alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi, davalıya ait işyerinde saat ücretiyle ve Toplu İş Sözleşmelerinin 20. maddesinin "Bu işyerinde çalışma haftada beş gün ve 45 saattir" hükmü uyarınca haftada beş gün ve her gün dokuz saatten 45 saatçalıştığını ve bir iş karşılığı olmayan hafta tatili ücretinin de ödendiğini, fakat Cumartesi günü ücretinin ödenmediğini, oysa 1475 sayılı İş Kanununun 38'ci maddesi hükmünce Cumartesi günü ücretinin de ödenmesi gerektiğini bildirerek istekte bulunmuştur.
Uyuşmazlık 1475 sayılı İş Kanununun 38 ci maddesinin uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
Gerçekten İş Kanunu'nun 38. maddesinde, Cumartesi günleri çalışmanın kısmen veya tamamen duracağı sözleşmelerde tespit edilen veya örf, adet ve iklime göre bu tür çalışmayı gerektiren işyerlerinde gündelik ücretle çalışan işçilerin Cumartesi gününe ait ücretlerin haftanın öteki günlerinde olduğu gibi tam olarak ödeneceği hükme bağlanmış olup, haftalık iş süresinin 5 gün ve 45 saat olarak uygulanarak saatlik ücretle çalışan işçilere, Cumartesi günü tatil edilen işyerlerinde aslında Cumartesi gününe ait iş süresinin de içinde bulunduğu haftanın öteki günlerindeki 45 saatlik çalışmanın karşılığı tam olarak ödenmiş olduğundan, saatlik ücretle çalışan işçilere ayrıca Cumartesi günü için ücret ödenmesi gerekmez.
Davacı, Cumartesi günü ücretinden doğan alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, davalıya ait işyerinde saat ücretiyle ve Toplu İş Sözleşmeleri'nin 20. maddesinin "Bu işyerinde çalışma haftada beş gün ve 45 saat çalıştığını ve bir iş karşılığı olmayan hafta tatili ücretinin de ödendiğini, fakat Cumartesi günü ücretinin ödenmediğini, oysa, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 38'inci maddesi hükmünce Cumartesi günü ücretinin de ödenmesi gerektiğini bildirerek istekte bulunmuştur.
Uyuşmazlık 1475 sayılı İş Kanunu'nun 38'inci maddesinin uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
Gerçekten İş Kanunu'nun 38'inci maddesinin birinci fıkrasında, Cumartesi günleri çalışmanın kısmen veya tamamen duracağı sözleşmelerde tespit edilen veya örf, adet ve iklime göre bu tür çalışmayı gerektiren işyerlerinde, gündelik ücretle çalışan işçilerin, Cumartesi gününe ilişkin ücretlerinin haftanın öteki günlerinde olduğu gibi tam olarak ödeneceği, ikinci fıkrasında da, Cumartesi günlerinin kısmen veya tamamen tatile tabi tutma halinin işçilerin günlük, haftalık veya aylık ücret tutarlarında eksiltme yapılmasına sebep olmayacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Kuşkusuz bu madde hükmü İş Kanunu'nun 61. maddesiyle de ilgilidir.
61. maddede ise, genel bakımdan iş süresinin en çok 45 saat olduğu vurgulandıktan sonra, bu sürenin, 6 işgünü çalışılan işlerde günde 7,5 saati geçmemek üzere ve Cumartesi günleri kısmen veya tamamen tatil eden işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünmesi suretiyle oluşan günlük ve haftalık iş sürelerine göre çalışmış olması gerekmektedir. (İşçinin yararına sözleşmelerle daha elverişli hükümler kabul edilebilir.) Cumartesi gününün tamamen tatile tabi tutulması nedeniyle böyle bir bölünme sonucu haftalık kanuni çalışma günü 6 iş gününden 5 işgününe inmiş, fakat günlük kanuni iş süresi 7,5 saatten 9 saate çıkmış olacaktır. İşçinin gündelik ücreti ise, haftalık 6 işgününe ve günlük 7,5 saate göre tespit edilmiş olacağından, günlük kanuni 9 saatlik çalışma süresi içinde 7,5 saate göre tespit edilen gündelik ücret ödenecek, böylece sonuçta, haftada 6 işgünü ve 45 saat çalışan işçiye nazaran haftada 5 işgünü ve 45 saat çalışan işçiye bir yevmiye tutarında noksan ücret ödeme durumu hasıl olacaktır. İşte kanun koyucu 38'inci maddedeki Cumartesi günü ücreti ile bu ücret azalmasını önlemek istemiştir. Bu içerik, İş Kanunu'nun 38. maddesinin ikinci fıkrasına ve 60. maddesine de uygundur.
Uyuşmazlık konusu, olayda da davacı Toplu İş Sözleşmesi gereği ve İş Kanunu'nun 61. maddesi uygulaması sonucu günde 9 saat haftada 5 işgünü ve 45 saat düzenlemesiyle çalışmış, fakat yine Toplu İş Sözleşmesi ve işyerindeki uygulama doğrultusunda bu çalışmaları karşılığı söz konusu olan noksan ücret ödeme durumu hasıl olmamıştır.
Daha açık bir ifade ile; işyerinde 61. madde hükmü çerçevesinde günlük kanuni iş süresi 7,5 saatten 9 saat'e yükselmiş ise de; 5 işgünü için ödeme; 6 işgününe ve günlük 7,5 saat'e göre tespit edilen gündelik ücretle değil, doğrudan doğruya günlük 9 saat ve haftalık 45 saat çalışma karşılığı saat ücretiyle yapılmıştır.
Böylece aslında Cumartesi gününe ait iş süresinin de içinde bulunduğu haftalık 45 saatlik çalışmanın karşılığı tam olarak ödenmiş olmaktadır.
Bu durumda artık 38. maddeye dayanılarak ayrıca bir Cumartesi günü ücreti istenemez.
Aksinin kabulü mükerer ödemeye yol açar ki, bu doğru olmaz.
Davacı, Toplu İş Sözleşmesi'nde öngörülen haftalık ve günlük iş süresinin altında iş verilerek az ücret ödeme yoluna gidildiğini de iddia ve ispat etmiş değildir.
O halde, dava reddedilmelidir.
Mahkemenin yazılı şekilde isteği kabul etmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Her ne kadar, dairemizden daha önce aksi yönden kararlar çıkmış ise de, o kararlar dairemizin yerleşmiş görüşünü yansıtmamaktadır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 9.9.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.