 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/8414
K: 1988/11036
T: 21.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1- Dosyadaki yazılarla toplanan delillere ve kararın dayandığı kanuni gerektiğici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalı ... Fabrikası işyerinde çalışmakta iken emekli olmuş ve kendisine son çalışmasına ait kıdem tazminatı ödenmiştir. Bu defa davacı, 1963 ile 1976 yılları arasındaki çalışmasının da nazara alınması gerektiğini bildirerek, fark kıdem tazminatı istemiştir. Talepte bulunurken bu yıllar arasında devamlı çalıştığını ileri sürmüş ve bunun içinde işveren aleyhine açtığı önceki bir tespit dava dosyasını delil olarak göstermiştir. Gerçekten davacı önce açtığı dava ile sözü edilen tarihler arasında sürekli çalıştığının tespitini istemiş orada dinlenen tanıklar iddia doğrultusunda beyanda bulunmuşlar, ancak eda davası açılabileceğinden tespit davasının reddine karar verilmiş, hüküm kesinleştikten sonra kıdem tazminatına ilişkin bu davayı açmıştır. Mahkemece 1963-1976 arasında sürekli çalıştığının kabulü ile hüküm tesis edilmiştir. Ancak, dosyadaki belgelerde davacının 1963-1976 yılları arasında kampanya işçisi olarak çalıştığının yazılı olduğu görülmektedir. 1475 sayılı İş Kanunu'na göre yaşlılık aylığı almaya hak kazanan işçiye kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmetlerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödeneceği öngörülmüştür. Buna göre yaşlılık aylığına esas alınan süre için kıdem tazminatı ödenecektir. Kuşkusuz kamu kuruluşlarında kıdem tazminatına esas alınacak sürelerin tespitinde resmi kayıtların yanlış olduğu inandırıcı delillerle saptanmadıkça, resmi kayıtların esas alınması icabeder.
Ortada resmi kayıt olarak davacının yaşlılık aylığı bağlanmasını esas alınan sigorta kayıtları mevcuttur. Davacı, bu davayı açmadan önce sigorta kayıtlarına göre emekli olmuştur. Orada bu kayıtların yanlış olduğunu ileri sürmediği anlaşılmaktadır. Bundan başka sicil dosyası da resmi kayıtlardandır. Şu halde, davacının emekliliğine ait hizmet süresini gösteren kayıtlar Kurum'dan getirtilmek, sicil dosyası dosyaya konulmak ve bu kayıtların kıyaslanması yapılarak dağerlendirilmek ve ona göre kıdem tazminatına esas olan süre tespit olunmak, ancak bu kayıtların aksi isbatlanmış görülürse o taktirde şahit beyanlarına itibar etmek gerekir. Bu yönlerde yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan sadece şahit sözlerine göre karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.