 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/7652
K: 1988/10029
T: 28.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası ile kar payından doğan alacak ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi, içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılarla toplanan delillere ve kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı, davalı bankada yetkili bir görevde çalışmakta iken, davalı banka personelinin de iştirak ettiği bir yapı kooperatifinde kurucu üye olmuş ve yönetiminde görev almıştır. Davalı banka, yapı kooperatiflerine toplu konut kredisi verme yetkisini haiz olduğunu, davacının da bankada görevli olması ve bu kredi kullanımında yetkili kişi olması nedeniyle sözü edilen kooperatif yönetiminde görev almasının sakıncalı bulunduğunu ve bu davranışının Personel Yönetmeliği'nin 11. ve Banka Esas Mukavelesinin 36-5 maddelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek disiplin kurulu kararı uyarınca iş akdini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshetmiş ise de, öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının bankada yetkili kişi olması bir yapı kooperatifine ortak olmasına ve orada görev almasına mani değildir. Böyle bir tutum ve davranış Personel Yönetmeliği'nin 11 ve esas mukavelenin 36-5 maddelerinde yasaklanmış da değildir. Davacının kooperatifde fesih tarihine kadar ki çalışmalarının ticari bir faaliyet taşıdığı da söylenemez. Ortada ticari faaliyet niteliğini taşıyan herhangi bir fiil ve hareketinin mevcudiyeti isbat edilememiş olduğu gibi, henüz kredi konusunda bankaya zarar verici bir eylemi de somutlaştırılmamıştır. İleriye yönelik bazı düşünce ve varsayımlarla iş akdinin feshinde haklılık görülemez. Bu nedenle gerçekleşecek olan ihbar ve kıdem tazminatına karar vermek gerekir.
3 - Davacı 1987 yılına ait kar payından çalıştığı süre ile orantılı olarak istekte bulunmuştur. Bu ödemenin dayanağı esas sözleşmenin 66/c maddesidir. Gerçekten orada kar payından ayrılacak bir miktarın çalışanlara ödeneceği ve bunun ödeme usul ve esasları gösterilmiştir. Davacının hizmet akdinin feshi cezalı çıkarma sayılamayacağına, bu kar payını alamaması için bir başarısızlığından da söz edilmediğine göre gerçekleşecek olan kar payına karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerden davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.