 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E:1988/557
K:1988/434
T:25.01.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BİRDEN ÇOK SENDİKAYA ÜYELİK
* ÖZET:Aynı zamanda birden çok sendikaya üye olunamaz üye olunması durumunda tüm üyelikler geçersizdir.
(2709 s. Anayasa m. 51/5)
(2821 s. Sendikalar K m. 22)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Avukat Rezzan ile 1 - Kemal. 2 - Y... iş Sendikası aralarındaki dava hakkında (Ankara 2. İş Mahkemesi)nden verilen 29.12.1987 günlü ve 520/3003 sayılı hüküm davalı Kemal tarafınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı Kemal, aynı zamanda birden fazla sendikanın zorunlu organlarında görev almıştır. Sendika zorunlu organlarında görev alabilmek için o sendikanın üyesi olmak gerekir. Öte yandan Anayasa'nın 51. maddesinin 5. fıkrasına ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 22. maddesine göre aynı zamanda birden çok sendikaya üye olunamaz. Üye olunması halinde tüm üyelikler geçersizdir. Şu suretle davalı Kemal, aynı zamanda davada sözü edilen sendikalara üye olamayacağına göre yine aynı zamanda bu sendikaların zorunlu organlarında da göre, alamaz davalı bu sendikaların faaliyette bulunduğu işkollarına giren işlerde ayrı ayrı zamanlarda çalıştığını da ileri sürmemiştir
Bu durumda davalının her iki sendika zorunlu organlarındaki görevinin hükümsüz sayılması gerekir. Ancak, bunun yanında ayrıca Sendika üyeliklerinin geçersiz sayılmasına ve, sendikanın, kapatılmasına karar verilemez; zira üyeliğin geçersizliği ve sendikanın kapatılması, ayrı konulardır.
O halde, sadece adı geçen davalının her iki sendika zorunlu organlarındaki görevlerinin hükümsüz sayılmasına karar verilmekle yetinilmek gerekirken, ayrıca üyeliklerinin geçersiz sayılmasına ve davalı sendikanın kapatılmasına karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, davalıların temyizi bu bakımdan yerindedir.
Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile 25.1.1988 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, davalılardan Kemalin, hem diğer davalı Y... İş Sendikası Genel Başkanlığı'na, hem de dava dışı T... Sendikası'nın Ankara 4 Nolu Şube Sekreterliği'ne seçilmiş olduğunu; bir kimse, aynı zamanda birden fazla sendikaya üye ve yönetici olamayacağı için, adı geçenin her iki sendikadaki üyeliklerinin geçersiz sayılmasına ve davalı Yapsan-İş Sendikası'nın faaliyetinin durdurulması, veya kapatılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bir kimsenin değişik işkollarında ki sendikalara üye olabileceğini, kanuna aykırı bir durum bulunmadığını savunmuştur.
Mahkeme, davalılardan Kemalin her iki sendikadaki görev ve üyeliklerinin iptali ile davalı sendikanın kapatılmasına karar vermiştir.
Bu kararın, aşağıda açıkladığım sebeplerden ötürü bozulması gerektiği görüşündeyim.
1 - 2821 sayılı Sendikalar Kanununda sınırlı bir biçimde sayılan nedenler dışında, bir sendikanın faaliyetinin durdurulması ve giderek kapatılması mümkün değildir (Sendikalar K. mad. 6, 54, 56 ve 58).
Olayda, söz konusu maddelerde öngörülen sebeplerden hiçbirine dayanılmamış tır. Bu nedenle, davalı sendikanın kapatılması kararının bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne aynen katılıyorum.
2 - Bir kimse, aynı zamanda ve aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olamaz. Aksi halde, tüm üyelikler geçersizdir (Anayasa md. 51/V. Sendikalar Kanunu mad. 22). Buna karşılık, değişik işkollarında faaliyet gösteren iki ayrı işyerinde işçi olarak çalışmakta olan (Örneğin, Part-Time çalışan) bir kimsenin, bu işkollarında kurulu iki sendikaya aynı zamanda üye olmasını engelleyen açık bir yasa hükmü yoktur.
Hal böyle olunca, davalı Kemalin, sırf değişik işkollarındaki iki sendikanın üyesi olması ve bunların zorunlu organlarına seçilmiş bulunması yüzünden her iki sendikadaki yöneticilik görevlerinin hükümsüz sayılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmak mümkün değildir.
Çünkü, adı geçen davalının zorunlu organlarına seçildiği sendika kararın kurulu bulundukları işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde çalışmakta iken bu görevi ere seçilip seçilmediği yönü üzerinde mahkemece hiç durulmamıştır. Oysa, öncelikle bu yönün araştırılması ve açıklığa kavuşturulması gerekirdi.
Öte yandan, şayet davalı, söz konusu iki sendikadan birinin kurulu bulunduğu işkoluna giren bir işte çalışırken, o sendikanın üyesi olmuş ve yöneticiliğine seçilmiş ise, hukuken geçerli olan bu durumun, davalının, sırt fiilen çalışmadığı, başka işkolundaki bir sendikanın da üyesi olması nedeniyle geçersiz sayılmasına olanak yoktur. Böyle bir durumda, ancak fiilen çalışmadığı işkolunda kurulu sendikadaki üyeliği geçerli olmayacak, dolayısıyla de o sendikanın zorunlu organın da aldığı görevin hükümsüz olduğu söylenebilecektir. Mahkemece, bu yönden de bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Bundan başka, davalı Kemalin, bu davada taraf olmayan ve kendisine savunma olanağı tanınmayan, dava dışı T.. Sendikası'ndaki yöneticilik görevinin de hükümsüz sayılmasına karar verilmiş olması ve bunun Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmiş olması da doğru değildir. Çünkü, davada hıszın olmayan bir sendikanın, yönetimi de görev alan bir kimsenin, bu görevinin hükümsüzlüğünün o sendikanın da hukukunu etkileyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle, verilen karar usul hükümlerine de aykırıdır.
İşte bu sebeplerle, davalının her iki sendikanın zorunlu organlarındaki görevlerinin hükümsüz sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını benimseyen çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
Kararın, yukarıda açıkladığım biçimde bit araştırma ve inceleme ve inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi için bozulması gerektiği görüşündeyim.