 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/2824
K: 1988/4094
T: 11.04.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalı ile yaptığı 13.8.1984 tarihli süresi belirsiz hizmet akdi ile Palu'daki işyerinde çalışmakta iken, bu işyerinde işlerin bitmek üzere bulunduğu sırada, işverence yine kendisine ait ve takriben 25-30 kilometre mesafede bulunan diğer bir işyerinde, noter aracılığıyla çalışmağa davet edilmiş, davacının bu işyerine gitmemesi nedeniyle iş akdi işverence feshedilmiştir.
Davalı, sözleşmenin feshini davacının Türkiye genelinde bütün işyerlerinde çalışma şartını kabul etmiş olması sebebine dayanmıştır. Gerçekten sözleşmede, davacının Türkiye genelinde davalıya ait işyerlerinde çalışmayı kabul ettiği yazılıdır. Kuşkusuz bu şart bağlayıcıdır. Ancak, bağlayıcılığı mutlak olarak kabul etmek doğru olmaz. Zira işçinin yemek,
ikamet veya işyerine götürülüp getirilmesi gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Nakil, işçinin önceki sosyal ve ekonomik durumu ile sonraki durumu arasında işçi aleyhine büyük farklar yaratmamalıdır.
İş müfettişinin raporunda işverenin servis aracı temin edeceği belirtilmiştir; ancak servis aracının yanında işçinin öğle yemeğini yiyebilme imkanlarının da mevcut olması gerekir. Davacının gönderileceği yeni işyerinde öğle yemeği yeme imkanları mevcut değilse, bu ihtiyaçları için alışveriş yapabileceği bir yer yoksa, o zaman kendisinden başka türlü fedakarlık lbeklemek doğru ve hakkaniyete bağdaşır görülemez.
O halde, bu koşullar çerçevesinde inceleme yapılıp, sözleşme hükmünü buna göre değerlendirmek ve bu değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmek gerekir. Sözleşme hükmüne mutlak anlam verilecek kıdem tazminatı isteğinin sırf bu sebeple reddi isabetli değildir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULAMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.