Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/198
K: 1988/461
T: 26.01.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : F.K., E.A. ve F.Ç. adlarına Avukat Ş.Y. ile ... Sendikası adına Avukat E.Ö. aralarındaki dava hakkında Kocaeli 1. İş Mahkemesi'nden verilen 16.12..1987 günlü ve 325-444 sayılı hüküm, davacılar avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
 
KARAR : Konu, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 12. maddesinin 4. fıkrası hükmünün uygulanması ile ilgilidir. 12. maddenin 4. fıkrasında  "olağanüstü genel kurul yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hallerde yahut genel kurul üye veya  delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine toplanır " denmektedir.
Bu hükme göre, genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılabilmesinde genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin bu yöndeki irade beyanlarının karşı tarafa birlikte açıklanması gerekmektedir. Bu işlem yenilik doğuran bir hak olup, tek taraflı irade beyanıyla hukuki neticilerini hasıl eder. Toplantı isteğinde birlikte hareket edilmesi şart olduğuna göre bundan vazgeçilmesinde de (yönetim kurulunu bağlayıcı olmasa bile), bu yoldaki irade beyanının birlikte açıklığa vurulması zorunlu olur. Bu irade bütünlüğü bölünerek bir kısmının sonradan olağanüstü toplantı isteginden vazgeçmeleri nedeniyle toplantı isteyenlerin sayısı beşte birden aza düşse dahi, bu husus yönetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırması konusunda olumsuz bir etki yaratmaz (Bk.; Yarg. 2. H.D., E. 1979/4573 - K. 1979/4781, T. 11.6.1979).
Olayda ilk başvuru, beşte birden çok delege tarafından yapılmış (57 delege), sonradan bir kısım delege bu isteklerinden vazgeçmiş, böylece toplantı isteyen delege sayısı beşte birin altına düşmüştür. Az önce açıklandığı gibi bu durum, yönetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmasına engel olmaz. Toplantı isteğinin tüzük hükümlerine göre sebepleri ve gerekçesi gösterilmek suretiyle yapıldığı da anlaşılmaktadır.
O halde, istek doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, kanunda öngörülen beşte bir nisap şartı gerçekleşmediğinden ve toplantı için ciddi sebepler bulunmadığından bahisle isteğin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
 
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda  yösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,26.1.1988 gününde oyçokluğuyle karar verildi.
 
  KARŞI OY YAZISI
Davacılar, davalı Selüloz-İş Sendikası'nın delegesi olduklarını, sendika genel kurulunun olağanüstü toplanması için beşte biri aşan delegenin yaptığı yazılı başvurunun yönetim kurulunca reddedildiğini ileri sürerek, sendika genel yönetim kuruluna işten el çektirilmesini ve kayyum tayinini istemişlerdir.
Davalı sendika vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkeme, sendika genel kurulundaki delege sayısının 269 olduğunu, 24 Eylül 1987 tarihinde 57 delegenin olağanüstü toplantı için yazılı başvuruda bulunduğunu; ancak, bunlardan beş kişinin 7-8 Ekim 1987 tarihli noter bildirileriyle toplantı isteğinden vazgeçtiklerini; böylece, yönetim kurulunun red kararını verdiği 20 Ekim 1987 tarihinde toplantı isteyen delege sayısının beşte birin altına düşmüş olduğunu ve esasen, olağanüstü toplantı için yasal ve çok ciddi nedenler de görülmedieini kabul ile davanın reddine karar vermiştir.
2821 sayılı Yasanın 12/4. maddesi hükmüne göre, "olağanüstü genel kurul yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hallerde yahut genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine toplanır".
Genel kurula çağrı, yönetim kurulu tarafından yapılır.
Bu davada, karşımıza çıkan ve çözülmesi gereken problem şudur:
Beşte bir azınlığın, sendika genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılmasını isteme hakkı bir kez kullandıktan sonra, bazı üye veya delegelerce bu isteğin geri alınması mümkün ve geçerli midir?
Bu sorunun cevabını araştırırken, olağanüstü toplantı isteme hakkının hukuki niteliği üzerinde de kısaca durmak gerekir.
Hemen belirtelim ki, sendika üye veya delegelerinin olağanüstü toplantı isteme hakkının yenilik doğuran bir hak olduğunu ileri süren çoğunluğun bu görüşüne katılmamız mümkün değildir. Çünkü, yenilik doğuran haklar, kişinin tek yanlı irade açıklaması ile ona, bir hukuki durumun kurulması, değiştirilmesi yada ortadan kaldırılması yetkisini veren haklardır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus, yenilik doğuran hakkın temelinde özel nitelikte bir istemin bulunmadığıdır. Bu nedenle, yenilik doğuran hak sahibinin karşısında, onun lehine bir şey yapmak yada yapmamak durumunda bulunan bir yükümlü de yoktur. Yenilik doğuran hakkın kullanımında önemli ve etken olan, yalnız ve yalnız hak sahibinin iradesidir. (Ergun Önen, İnşai Dava, Atatürk'ün 100. Doğum Yılına Armağan, Ankara 1981, sh. 8 vd.). Oysa, beşte bir azınlığın yaptığı başvuru üzerine, sendika genel kurulu kendiliğinden toplanmamakta, konu, önce yönetim kurulunda görüşülerek olumlu veya olumsuz bir, karar verilmektedir. Karar olumlu ise, yönetim kurulu tarafından çağrı yapılmakta, aksi halde, üye veya delegelerin mahkemeye başvurma hakları doğmaktadır. Gerçekten, azınlığın olağanüstü toplantı isteğinin olması veya hakkın gerekçesiz açıktan kötüye kullanılması halinde, bu isteğin yönetim kurulunca reddine karar verilebileceği uygulamada da kabul edilmektedir. Görülüyor ki, azınlığın olağanüstü toplantı isteme hakkının yenilik doğuran bir hak olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Kaldı ki, bir an için tersini kabul etsek dahi, somut olayda azınlığın olağanüstü toplantı isteğine ilişkin irade açıklaması, henüz yönetim kurulunun önüne gelmeden ve inşai sonuç doğmadan önce, bir kısım delegeler, isteklerini geri aldıklarını bildirmişlerdir. Bizce, böyle bir vazgeçme mümkün ve geçerli sayılmalıdır. Zira, yenilik doğuran hakkın kullanılması ile henüz kesin bir hukuki sonuç doğmamışsa, vazgeçmek mümkündür (E. Önen, age., sh. 29). Bu bakımdan, yönetim kurulunun konuyu görüşmek üzere toplandığı anda, istemin yasada öngörülen sayıda üye tarafından yapılmadığı olgusu gerçekleştiğinden, verilen red kararı isabetlidir (Ergun Özsunay, Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler, İstanbul 1978, sh. 180).
Gerçekte üyelerin veya delegelerin beşte birinin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırma hakkı, üyelik hakları, arasında yer alır. Bu tür haklar, üye ile sendika arasındaki hukuki ilişkiden üye yararına doğan ve ona çeşitli olanaklar sağlayan haklardır. Bunlar, nitelikleri bakımından nisbi (kişisel) haklar grubunda yer alırlar. Sendika içi demokrasi ile çok yakın ilişkisi bulunan bu haklar, üyelere, sendikanın faaliyet ve yönetimine katılma olanağı sağlar (Ergun Özsunay, Medeni Hukuka Giriş, İstanbul 1986, sh. 258; E. Özsunay, Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler, 4. Bası, İstanbul 1978, sh. 256 vd.; Öner Eyremci, Sendikalar Hukuku, İstanbul 1984, sh. 115 vd.; Fevzi Şahlanan, Sendikalar Hukuku, İstanbul 1986, sh. 202 vd.; Nuri Çelik, İş Hukuku II, Kollektif İş Hukuku 1, Sendikalar, 2. Bası, İstanbul 1979, sh, 253 vd.). Nisbi haklar, bir edimin yerine getirilmesi, bir şeyin yapılması, verilmesi yada yapılmamasına ilişkin istemler olup, kullanıldıktan sonra vazgeçilmesi (dönülmesi) mümkündür. Meğer ki, karşı tarafça yükümlülük yerine getirilmiş bulunsun.
Bütün bu açıklamalardan çıkan şudur:
Sendika üyelerinin (veya delegelerin) beşte birinin olağanüstü toplantı istemi, bir kez sendika yönetim kurulu tarafından kabul edildikten veya reddedildikten sonra, artık bazı üye veya delegelerin toplantı isteğinden vazgeçme iradeleri bir hukuki sonuç doğurmaz. Çünkü, beşte bir azınlığın istemi olmasa bile, yönetim kurulu gerekli gördüğü hallerde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilir. İstemin yönetim kurulunca kabul edilmemesi halinde ise, üyelerden (veya delegelerden) her birinin mahkemeye başvurma hakkı doğmuş olacağından, diğer bazı delegelerin sonradan toplantı isteğinden vazgeçmelerinin, onların dava hakkını ortadan kaldırması kuşkusuz kabul edilemez. Ne varki, temyiz incelemesine konu olan somut olayda böyle bir durum da söz konusu değildir.
Öte yandan, olağanüstü genel kurul toplantısı, büyük masrafları gerektireceği gibi, sendika içerisinde de ister istemez bir takım görüş ayrılıklarına, sürtüşmelere ve ciddi çekişmelere yol açabilir. Şu halde, çok önemli ve ciddi sebepler bulunmadıkça bu yola başvurmaktan kaçınmak gerekir. Buna rağmen, bir kısım üyelerin, olağanüstü toplantı isteminin dayandığı sebepleri gereği gibi inceleyememiş ya da bu konuda yanılgıya düşmüş veya düşürülmüş olmaları mümkündür. Bu bakımdan da, beşte bir üyenin (veya delegenin) olağanüstü toplantı istemi hakkında, henüz yönetim kurulunca olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, bir kısım delegeler isteklerinden vazgeçtiklerini bildirmişler ve böylece toplantı yapılmasını isteyen üye sayısı beşte birin altına düşmüş ise, istemin reddi doğru olur.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumuzdan, çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini