 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/12828
K: 1989/2598
T: 20.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, TİS zammından doğan ücret farkı ile izin harçlığının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : İşyerinde uygulanmakta olan 1.3.1982 - 28.2.1985 tarihleri arasındaki dönemi kapsıyan TİS'nin geçici 10/c maddesinde "sözleşme süresi içerisinde saptanan yeni asgari ücretin yürürlük tarihinden sonra işe alınacak işçilere yeni asgari ücret verilir. Bu işçiler sendikaya üye oldukları bağıtçı sendika tarafından işverene bildirildiği tarihten itibaren 1.5.1981 de yürürlüğe giren asgari ücretle yeni saptanan asgari ücret farkı, verilmesi gereken sözleşme zammından düşülerek, geri kalan sözleşme zammı, yeni asgari ücrete ilave edilir", denilmektedir. Bu yapılan toplu İş sözleşmesi'nin yürürlük başlangıç tarihinde yasal asgari ücret 333 TL /gün iken, 1.1.1983 tarihinde 540 TL/ gün olarak tespit edilmiştir. Davacı sözleşme süresi içinde saptanan yeni asgari ücretin yürürlük tarihinden sonra 1.11.1983 tarihinde işyerinde işe girmiştir. Aynı TİS'ye Yüksek Hakem Kurulu'nca eklenen maddeyle de "yürürlük tarihinden sonra işe girenlerden deneme süresini dolduranlara işe girdikleri sözleşme yılına ait ücret arasında geçen her ay 1/1-2 oranında eksilterek uygulanır. Ancak bu uygulama nedeniyle yürürlük tarihinden sonra işe girenlerin ücreti aynı nitelikteki işçi ücretini geçemez", hükmü getirilmiştir. Burada çözümlenmesi gereken husus TİS'nin anılan hükümlerinin davacı hakkında nasıl uygulanacağıdır. Hiç şüphe yokki YHK'ce 42'nci maddeye eklenen hüküm genel nitelikte olup, TİS süresi içinde yeni bir asgari ücret uygulamasının söz konusu olmadığı hallere münhasırdır. Şayet sözleşme süresi içinde yeni bir asgari ücret yürürlüğe girmişse ve yeni asgari ücretin uygulamaya konulmasından sonra işe girme durumu varsa o takdirde uygulanacak hüküm geçici 10/c maddesi olmak gerekecektir. Zira TİS'nden ücret zamları yürürlük başlangıç tarihindeki ücretler dikkate alınarak yapılmaktadır. Bu zamların getirilmesinde genellikle sonradan yürürlüğe konulan asgari ücretler nazara alınmaz. Yeni asgari ücretin yürürlüğe girebileceği haller özel olarak düzenlenebilir. Burada da geçici 10/c maddesi ile özel bir hüküm geterilmiştir. Bununla eski ve yeni işçi arasında ücret bakımından eşitlik sağlanmak istenmektedir. Sözleşmenin başlanğıç tarihindeki ücretine yapılmasıdır. Amaç hem yeni asgari ücret hem de sözleşme zammının yeni asgari ücrete yapılması değildir. Bu itibarla eski ve yeni asgari ücret farkları sözleşme zammından düşülerek geriye kalan miktar olursa, bu yeni asgari ücretin üzerine ilave edilerek, sonradan işe giren işçinin ücreti tespit edilecektir. Sözleşme zammından iki asgari ücret farkı tenzilinde geriye kalan miktar olmazsa, bu takdirde yeni asgari ücret üzerine bir zam yapılması söz konusu olmayacak, davalının ileri sürdüğü gibi yeni asgari ücretin altında kalmamak şartıyle skalada öngörülen ücret ödenecektir. Bu bakımdan hükme esas alınan bilirkişi raporundaki görüş ve varılan sonuç isabetli değildir. Davalının uygulaması doğrudur. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 20.3.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.