 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/1194
K: 1988/728
T: 05.02.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : P. İş Sendikası ile Avukat .... ile .... Gübre Sanayi A.Ş. adına Avukat...., davaya katılan Türk KAMU-SEN Sendikası adına Avukat Mine Güneşol aralarındaki dava hakkında Kocaeli 1. İş Mahkemesinden verilen 21.12.1987 günlü ve 189/447 sayılı hüküm davacı sendika avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, .... Sendikası İzmit Tütünçiftlik mevkiinde kurulu .... işyerinde yapılan işlerin, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 29'cu maddesinin 3'cü bendinde sayılan grev ve lokavt yapma yasağının bulunduğu işlerden olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, işyerinde grev ve lokavt kararı alındaktan sonra taraflardan herhangi birinin hukuki yararının söz konusu olacağı, olayda grev ve lokavt kararı alınmış bulunmadığına göre, davacının bu davayı açmaktaa hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her nekadar işyerinde alınmış bir grev ve lokavt kararı yoksa da, davacı sendikanın bu işyerinde TİS. yapılmak üzere girişimde bulunduğu, aldığı yetki belgesine dayanarak karşı tarafı toplu görüşmeye çağırdığı ve tarafların görüşmelerin 5.1.1988 günü yapılmasını kararlaştırılarak bunun için bir ön protokol yaptıkları böylece TİS. yapılmak üzere hukuki ilişkinin kurulmuş olduğu görülmektedir. Öte yandan 2822 sayılı Kanunda toplu görüşmeler ve bununla ilgili uyuşmazlıkların çözümü arabuluculuk safhası belirli sürelere bağlanmış, 32'ci maddesinin 2'ci fıkrasında da grev ve lokavtın yasak olduğu işler ile işyerlerindeki uyuşmazlıklarda, taraflardan birinin 23'cü maddede belirtilen tutanağın alınmasından itibaren altı iş günü içinde Y.H.K'na başvurabileceği öngörülmüştür. Şu suretle taraflardan birinin sürelerin kısa olması nedeniyle haklarının zayii olmaması bakımından anılan konuda durumun derhal tesbitinde hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Hukuki yararın doğması için uyuşmazlığın, grev ve lokavt kararı alınması aşamasına gelmesini beklemek haklı görülemez. Zira grev yasağının bulunduğu bir işte zaten grev kararı alınması ve uygulanması söz konusu olmaz. Bu durum ancak böyle bir tesbit davası sonunda anlaşılabilecektir.
O halde, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilmeli ve işin esası incelenmelidir. Gerçi dava tarihinde henüz alınmış bir yetki yoksa da, dava sırasında yetki belgesi verilmiş ve buna dayanarak davacı sendika, işvereni toplu görüşmeye çağırmış, toplu görüşmenin yer, gün ve saati taraflarca tesbit edilmiş, böyelce dava tarihinde mevcut olmasa bile, dava sırasında hukuki yarar gerçekleşmiştir. Nitakim bu olgu mahkemecede kabul edilerek, karar da protokol belgesinden söz edilmiş, ancak hukuki yarar konusu sadece grev ve lokavt kararı çarçevesinde ele alınarak, dava işyerinde henüz grev ve lokavt kararı alınmamış olduğundan bahisle reddedilmiştir. Bu gerekçe ile red ise, az önce açıklanan sebeplerden dolayı yerinde görülmemiştir. O halde, işin esası incelenerek bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.2.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.