 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/11035
K: 1988/11580
T: 06.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmaşı ve duruşma için 6.12.1988 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın süzlü açıklaması dinlendiken sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, işyerinde işçi olarak çalışmakta iken, 233 sayılı K.H.K. hükmünce sözleşmeli personel statüsüne alınarak kendisine bu statüye göre ücret ödenmiş ve yine bu statüde iken 8.5.1987 tarihinde malulen emekli olmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya kıdem tazminatı ödenmesi gerekip gerekmeyeceği, ödenmesi gerekmekte ise bunun hangi ücret üzerinde hesap edileceğine ilişkindir. Davacının sicil dosyasındaki ve sözleşmedeki bilgilerden pastacı ve ekmekçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Gördüğü için bu türüne göre işçi statüsüne tabi olması gerekir. Böyle olunca İş Kanunundan yararlanması söz konusu olur. Bu durum karşısında İş Kanununa göre kıdem tazminatı almağa hakkı vardır ve hak kazanığı kıdem tazminatının da buna göre hesep edilmesi icabeder.
O halde yapılacak iş, davacının emekli olduğu 8.5.1987 tarihinde aynı işyerinde toplu iş sözleşmesinden yararlanmak sureti ile çalışan emsali işçinin almakta olduğu sosyal yardımlı ücret tesbit edilmek, başka bir bir ifade ile davacı sözleşmeli personel statüsüne geçirilmeyerek işçi olarak çalışmasını sürdürseydi ne ücret alacak idi ise, bu ücreti belirlemek ve emekli olduğu tarihte sözleşmeli personel olarak almakta olduğu ücretin altında kalmamak kaydı ile buna göre kıdem tazminatı hesabı yapmak ve bu suretle bulunacak miktara karar vermekten ibarettir.
Her halükarda davacının hem sözleşmeli personel statüsünde öngörülen sosyal yardımlardan yararlanması mümkün değildir.
Bu itibarla az önce açıklanan biçimde kıyaslama yapılarak davacının işçi olarak alabileceği sosyal yardımlı ücrete göre ve fakat emekli olduğu tarihte sözleşme ile ödenen ücretin altına düşmemek kaydı ile bulunacak ücrete göre kıdem tazminatının hesap ve ödenmesi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 24.800 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 6.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.