Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1988/10312
K: 1989/139
T: 18.01.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA  : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesine ve bu konudaki muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
 
 
KARAR  : Davalı işveren işçilerin işyerinden evlerine götürülüp getirilmeleri için, üçüncü bir şahısla taşıma sözleşmesi yapmıştır. Bu sözleşme uyarınca ücüncü şahıs kendi araç ve şöförü ile işçileri taşımaya taahhüt etmiştir.
Olay günü, işçilerin bu şekilde temin edilen araçla götürülmekte oldukları bir sırada, işçileri taşıyan aracın geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu, taşıtta bulunan davacı, yaralanarak, sürekli iş göremezliğe maruz kalmıştır. Ceza davasında servis aracı şöförü 8/8 oranında kusurlu bulunarak, mahkum olmuştur. Davacı, ceza davasında tespit edilen kusura dayanarak, aracı kiralayan kendi işvereni aleyhine bu tazminat davasını açmıştır.
Olay, işverenin kiraladığı araçta meydana geldiği için bir iş kazasıdır, SSK'ca de iş kazası sayılarak gelir bağlanmıştır. Esasen bu konudaki taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, zararı doğuran olay ile işverenin fiili arasında sorumluluğa gerektiren bir illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, taşıma sözleşmesine de dayansa, araç şöförünün, işverenin emir ve talimatı altında saymak gerekir. Taşıma sözleşmesinde de araç ve şöförün işverenin talimatlarına uyacağı yazılıdır. Burada 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1. maddesinin son fıkrası hükmünün varlığı söz konusudur. Böyle olunca asıl işveren olan davalının, davacıya karşı anılan Yasa hükmü uyarınca sorumlu olması gerekir ve bu durumda yapılacak iş, davalının sorumluluk derecesini tespit etmekten ibaret olacaktır. Yargıtay İçtihatları bu yöndedir. Mahkemenin kararında sözünü ettiği Yargıtay kararlarındaki olaylar ve hukuki sebepleri başkadır. Bu olayda araç şöförü, sözü edilen Yargıtay kararlarında konu edilen olaylardaki "üçüncü kişi" anlamında değildir. Kararlara yanlış anlam verilerek davanın reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
 
 
SONUÇ  : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.1.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini