 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/6289
Karar No : 1998/352
Tarih : 6.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DEVLET TOPRAKLARINDAN BİR KISMINI DEVLETTEN AYIRMAYA YÖNELİK EYLEMLER
KARAR ÖZETİ : TCK nun 170. maddesinin uygulanabilmesi için çete tarafından amacı doğrultusunda suç işlenmemiş, buna kalkışılmamış olması gerekir. Bir kısım sanıkların sabit eylemlerine göre TCK nun 168/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları yerine 170. madde uygulamak ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m.168/2,170)
Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmaktan sanıklar Fırat ve Abdurrahman ile silahlı çetenin sair efradı olmaktan sanık Fevzi'nin yapılan yargılamaları sonunda; suç vasfında vaki değişiklik nedeniyle sanık Fıratın TCK.nun 168/2, 3713 sayılı kanunun 5, TCK.nun 55/3 ve 33. maddeleri gereğince on yıl süreyle ağır hapis cezası ile mahkumiyetine ve ceza süresi içerisinde yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına, diğer sanıklar hakkında ise TCK.nun 170. maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına dair; (Diyarbakır Uç Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 9.10.1997 gün ve 1996/349 esas, 1997/306 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Fırat'ın sübutu kabul, olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlikle görülmemiş olduğundan, C. Başsavcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün (ONANMASINA),
2- Diğer sanıklara ilişkin temyize gelince:
TCK.nun 170. maddesinin uygulanabilmesi için çete tarafından amacı doğrultusunda suç işlenmemiş, buna kalkışılmamış olması gerekmekte olup, sanıkların mensubu bulunduğu çetenin ve gerçekleştirdiği eylemlerinin niteliği göz önüne alındığında koşullarının bulunmadığı gözetilmeden bu maddenin uygulanması, sabit olan eylemlerine göre de Abdurrahman ve Fevzi'nin TCk.nun 168/2. maddesi uyarınca cezalandırılmaları yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
kanuna aykırı ve C. Başsavcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, adı geçen sanıklarla ilgili hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 6.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.