 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/5319
Karar No : 1997/532
Tarih : 30.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ: 15 yaşından büyük sanıkların duruşmalarının gizliliğine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
TCKnun 536. maddesinin 4. fıkrasında yer alan küçükler deyimi 11 yaşını bitirmeyenleri, cezai ehliyeti olmayanlar deyimi ise kendisine cezai sorumluluk yükletilmeyecekleri kapsar.
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren ve TCK.nun 536 ve 537. maddelerinin 6. fıkralarının uygulamadan kaldırılmasıyla sanığın durumu yeniden değerlendirilmelidir.
(1412 s. CMUK. m. 375)
(765 s. TCK. m. 536, 537,2)
İzinsiz, afiş yapıştırmaktan sanık Mecit'in yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine dair (Oğuzeli Sulh Ceza Mahkemesi)ndenverilen 15.11.1995 gün ve 1994/23 esas, 1995/92 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Asılan afişlerin bir siyasi partiye ait olması nedeniyle tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.
1) Sanıkların duruşma tarihinde 15 yaşından büyük olmalarına rağmen 14.9.1994 - 12.10.1994 ve 16.11.1994 tarihli oturumlarda duruşmanın gizliliğine karar verilmek ve gizli olarak yapılan bu oturumlarda esasa ilişkin işlemler ifa edilmek suretiyle CMUK.nun 375. maddesine aykırı davranılması,
2) Oluş ve kabule göre de;
a) TCK.nun 536. maddesinin 4. fıkrasında yer alan (küçüklere ve cezai ehliyeti olmayanlara) ibaresindeki "küçükler" deyiminin; TCK.nundaki ilkelere göre 11 yaşını bitirmeyenleri, "ceza ehliyeti olmayan kişiler" sözcüğünün ise; çeşitli nedenlerle kendisine cezai sorumluluk yükletilmeyecekleri kapsadığı gözetilmeden sanık hakkında tayin edilen cezanın 4. fıkra ile arttırmaya tabi tutulması,
b) Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren ve TCK.nun 536 ve 537. maddelerinin 6. fıkralarının uygulamadan kaldırılmasıyla ilgili 4209 sayılı Yasa ile TCK.nun 2. maddeleri uyarınca sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 30.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.