 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/5294
Karar No : 1996/5856
Tarih : 31.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
213/m.344
213 Sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sa- nık Hüseyin .....'ın anılan Kanunun 359, TCK. nun 59, 647 Sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca l6.875.000.- lira ağır para ve 5 ay ti- caret, sanat ve meslek icrasından men cezasıyla cezalandırılmasına dair, İSTANBUL 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.9.1995 gün ve 1994/627-1995/558 sayılı kararın;
1- Sanığa isnad olunan 213 Sayılı Yasanın 344. maddesinin 2. bendindeki sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı vesikalar tanzim etmek veya bunları bilerek kullanmak suçunun aynı yasanın 2 Haziran l995 tarihinde yayımlanan 4l08 Sayılı Yasa ile değişik 359/2. madde ve bendi uyarınca ağır hapsi gerektirdiği ve davaya bakmak görevinin de Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hükümlülük kararı verilmiş bulunulmasında,
2- Kabule göre de; hüküm tarihinde yürürlükte olan 213 Sayılı Kanunun 4l08 Sayılı Kanunla değişik 359 ve TCK. nun 2. maddesi hükümleri uyarınca sanık hakkında ticaret, sanat ve meslek icrasından mahrumiyet cezası tayin olunmasında isabet görülmediğinden bahisle, CMUK. nun 343. maddesi uyarınca kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının l0.l0.l996 gün ve 024043 sayılı yazılı emrine atfen, C.Başsavcılığının l6.l0.l996 gün ve Y.E.102328 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelendi :
KARAR :
İncelenen dosya kapsamı itibariyle yazılı emre atfen düzenlenen tebliğname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Asli- ye Ceza Mahkemesince verilen l9.9.l995 tarih ve l994/627 E, l995/558 K. sayılı kararının CMUK. nun 343. maddesi gereğince BOZULMASINA,
26.l0.l932 tarih ve 29/12 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere; görevsiz mahkemece kurulan hüküm yazılı emir üzerine Yargıtay'ca incelenip bozulabilir ve işin esasını halleden bir karar için yeniden yargılama yapılamaz. Ancak; daha ağır ceza gerektiren bir suçun görevsiz mahkeme tarafından hükme bağlanmış olması da daha hafif cezanın dahi kaldırılması sonucunu doğurmaz. Böyle bir kabul hukuk mantığına ve ceza adaletine ters düşer. Kesin hükmü yazılı emir üzerine inceleyerek bozan Yargıtay'ın yerel mahkemenin yerine geçerek; kazanılmış hakları saklı kalmak, aleyhe sonuç vermemek kuralını gözetmek suretiyle kendisinin ceza belir- lemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi zorunluluk vardır diyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun l0.4.l989 tarih, 2-80/l34 sayılı kararı gözönüne alınarak;
Sanığın eylemine uygun düşen 213 Sayılı Kanunun 344/2. maddesi delaletiyle aynı yasanın 359/1. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 3 ay müddetle hapis cezası ile cezalandırılmasına,mahkeme kararında belirtildiği gibi hakkında TCK. nun 59/1. maddesi de uygu- lanarak 2 ay l5 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, kazanılmış haklar nedeniyle hapsin para cezasına çevrilmesi gerektiği ve 4008 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik karşısında, suç tarihi itibariyle paraya çevirmenin asgari ücret üzerinden yapılamayacağı nazara alınıp, sanık hakkında 647 Sayılı Kanunun 4. maddesi uygulanarak hapis cezasının beher günü 5.000.- lira hesabı ile 375.000.- lira ağır para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, para cezasının 2'şer aylık aralarla 5 eşit taksitle tahsiline, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde diğer taksitlerin toplamının bir defada tahsiline, hükmolunan fer'i cezanın kaldırılmasına, sair hususların aynen yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.