 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1996/487
K. 1996/1558
T. 20.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BASIN YOLUYLA TERÖR ÖRGÜTLERİNİN
AÇIKLAMALARINI YAYINLAMAK
DEVLETİN ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜGÜNÜ HEDEF ALAN PROPAGANDA YAPMAK.
KARAR ÖZETİ Dava konusu yazıların, sanığın savunmasında isimlerini verdiği kişilere aidiyeti kanıtlanmadığı takdirde, 3713 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca sorumluluğu cihetine gidilmelidir.
Sanığa, 3713 sayılı Yasanın 8/2. maddesi uyarıncahükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza, mevkutedeki konumu ve ilgili yasa hükümleri karşısında para cezasına dönüştürülmelidir.
(3713 s. TMK. m. 13, 8/1-2)
(5680 s. Basın K. m. 16/1)
Basın yoluyla terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmaktan sanık İsmail'in yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair, (İstanbul Uç Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi)'nden verilen 22.11.1995 gün ve 1994/191 esas, 1995/199 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ile sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
C. Savcısının temyizinin 3713 sayılı Yasanın 8/2. maddesinden kurulan hükme yönelik olduğunun kabulü suretiyle yapılan incelemede:
Gazetenin hem sahibi, hem de yazı işleri müdürü olan sanığa, TCK.nun 79 ve 3713 sayılı Yasanın 6/2-son maddeleri uyarınca gazete sahibi sıfatıyla ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde uygulamayla eksik ağır para cezası tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Sanık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
1- Dava konusu yazıların sanığın savunmasında isimlerini verdiği kişilere aidiyetini kanıtlar nitelikte bulunmayan belgelere dayanılarak 3713 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yerine yazılı şekilde 8/2. maddesi uyarınca sorumluluğu cihetine gidilmesi,
2- Kabule göre ise; sanığa 3713 sayılı Yasanın 8/2. maddesi uyarınca hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın mevkutedeki konumu, anılan Yasanın 13. maddesine 4126 sayılı Yasa ile eklenen fıkra, 5680 sayılı Yasanın 16/1. maddesi hükmü karşısında para cezasına dönüştürülmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve C. Savcısı ile sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 20.3.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.