 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas no : 1995/3807
Karar no : 1995/4314
Tarih : 21.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemlerde bulunmak suçundan sanık, Mardin İli Nusaybin İlçesi Kantar Köyü C:050-01, S:25, K.S. No: 34'te nüfusa kayıtlı Yusuf oğlu, Kamle'den olma 27.12.1973 doğumlu Mehmet Sait Dayan'ın 25.3.1994 tarihli bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılaması sonunda; TCK. nun 125. maddesi uyarınca ölüm cezası ile cezalandırılmasına dair DİYARBAKIR f Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 22.2.1995 gün ve 1994/327 esas, 1995/57 karar sayılı hükmün re'sen incelenmesi için ilgili dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Hazırlık soruşturması ile kamu davasının açılışında usul ve kanun hükümlerine uyulduğu;
Mahkemenin, yer ve madde itibariyle kamu davasına bakmaya yetkili olduğu, kanuna uygun olarak teşekkül ettiği ve kurulu oluşturan Hakimlerin hükme katılmalarına engel hallerinin bulunmadığı;
Duruşmalarda C. Savcısının hazır olduğu;
Açık yargılama kurallarına uyulduğu;^
Hükmün gerekçeli olduğu;
Savunma hakkının kısıtlanmadığı;
Re'sen temyize tabi olan hükmün sanık tarafından temyiz edilmediği;^
Öncelikle belirlenmesini müteakip hükmün esas yönünden incelenmesine geçildi:
Dosya içeriğine göre:
I- A) DAVA KONUSU OLAY :
Sanığın Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait topraklardan 19 ili kapsayan bölgeyi silahlı mücadele yoluyla Devletin İdaresinden ayırarak bu bölgede, Marksist-Leninist ideolojiye dayalı ayrı bir Devlet kurmak amacıyla oluşturulan P.K.K. adlı illegal örgüt içinde görev alıp Kuzey Irak'da bulunan Haftanin Kampında eğitim gördükten sonra Reşo kod adını alarak bu örgütün amacının gerçekleşmesi doğrultusunda silahlı faaliyet göstermesine ilişkindir.
B) SANIĞIN MENSUP OLDUĞU (Partiye Kalgeranı Kürdistan-Kürdistan İşçi Partisi-P.K.K.Örgütü) :
Bu örgütün 1975 yılında Abdullah Öcalan ve arkadaşları tarafından kurulup, 1977 yılından sonra sık sık silahlı eylemlere giriştiği ve 1978 yılından itibaren merkezi örgütlenmeye yönelerek 1979 yılında Kürdistan İşçi Partisi adını aldığı ve genel sekreterliğine Abdullah Öcalan'ın getirildiği; 15 Ağustos 1984 tarihinde ise H.R.K. (Hezen Rısgariye Kürdistan-Kürdistan Kurtuluş Birliği) adı altında yeniden eylemlere başladığı ve 21 Mart 1985 tarihinde (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi-ERNK) nin oluşturulduğu, SERXWEBUN (Diriliş) adlı bir gazeteyi yayına soktuğu, mali kaynaklarını soygun, gasp, kaçakçılıktan elde edilen paralar ile sempatizanlarından toplanan yardım ve aidatların teşkil ettiği, amacının ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısımını silahlı mücadele vererek devlet idaresinden ayırmak suretiyle Kürdistan Devleti kurmak olup, ilk dönemde propaganda yolu ile halkı bilinçlendirmek, silahlı eylemlerle devlet otoritesini zaafa uğratmak daha sonra da gerilla birlikleri kurarak emniyet ve ordu teşkilatına, ekonomik hedeflere silahlı eylem ve sabotajlar düzenlemek ve düzenli ordu aşamasına geçerek esas amaca ulaşmak stratejisinin planlandığı belirlenmiştir.
C) SANIĞIN ÖRGÜTE GİRİŞİ VE BU ÖRGÜTTEKİ YERİ :
Sanığın yapılan propagandalar sonucu P.K.K. örgütünün görüşlerini benimsediği, 1991 yılı Haziran ayında Nusaybin'den hareket edip Cudi Dağında P.K.K.'nın dağ kadrosuna katıldığı, örgüt mensupları ile Kuzey Irak'a giderek örgüt kamplarında siyasi ve askeri eğitim gördüğü REŞO kod adını aldığı, silah taşıdığı ve örgüt amacı doğrultusunda gerçekleştirilen silahlı eylemlere katıldığı anlaşılmıştır.
D) SANIĞIN EYLEMLERİ :
- 4.8.1991 tarihinde Şemdinli İlçesi Samanlı Karakoluna silahlı saldırı sonucu, 10 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 9 güvenlik görevlisinin yaralanması, 7 güvenlik görevlisinin kaçırılması olayında taşıdığı kaleşnikof silah ile karakola ateş ettiği,
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ağustos 1991 tarihinde Hakurk Vadisindeki operasyonu sırasında 17.8.1991 günü Soğuktepe Akdüzün gediğinde keşif yapan askeri time uzaktan silahla ateş ettiği,
- 29.9.1992 tarihinde 31 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 8 vatandaşın öldürülmesi, 34 güvenlik görevlisi ve 10 vatandaşın yaralanmasıyla sonuçlanan Şemdinli İlçesi Derecik Mezrasında konuşlanan askeri birliklere ve Ketine Boğazında görev yapan askeri timlere ve geçici köy korucularına saldırı olaylarına katılarak, olay yerine gelen helikopter ve uçaklara uçaksavar silahıyla ateş ettiği.
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ekim 1992 tarihinde Kuzey Irak'a düzenlediği operasyon sırasında güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girdiği,
- 1993 yılı Nisan ayında 21 kişilik bir gurup içinde Şemdinli civarından Türkiye'ye giriş yaparak bu bölgede örgütsel faaliyette bulunduğu,
- 18.5.1993 günü güvenlik güçlerinin Uğurasan Köyü kırsalında yürüttüğü operasyon sırasında, güvenlik güçlerine silah ve teçhizatı ile birlikte teslim olduğu,
Biçiminde tesbit edilmiştir.
E) YARGILAMA SAFAHATI :
a) İddia : Sanık hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Savcılığının 18.6.1993 gün ve 1993/2011-873-902 sayılı iddianamesi ile; Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını, devletin idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak suçundan TCK. nun 125. ve 36. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
b) Savunma : Sanık hazırlık soruşturması sırasında, Jandarma, C. Savcısı ve Sulh Ceza Hakimliğinde verdiği ifadelerde P.K.K. mensubu olarak, örgüt amacı doğrultusunda yukarıda değinilen silahlı eylemlere katıldığını beyan ederek geniş açıklamalarda bulunmuş, duruşmada ise P.K.K. örgütüne katılarak Kuzey Irak'daki örgüt kamplarında eğitim gördüğünü, eyleme geçeceği sırada Türk Silahlı Kuvvetlerinin baskın düzenlediğini, yakalanacağını anlayınca işkence görmemek için teslim olduğunu, bu davranışı ile P.K.K.'ya ihanet ettiği için pişmanlık duyduğunu, sonuna kadar partiye layık olmaya çalışacağını beyan ederek örgütü lehine slogan atmıştır.
c) Kimlik Kayıt ve Belgeleri : Sanığın Mardin İli Nusaybin İlçesi Kantar Köyü Cilt No : 050-01, Sayfa No : 25, Kütük Sıra No : 34'de Yusuf oğlu Kamle'den olma, 27.12.1973 doğumlu bekar Mehmet Sait Dayan olarak kayıtlı olup sabıkası bulunmadığı belirlenmiştir.
d) Deliller:
- Sanığın Jandarma, C. Savcılığı ve Sulh Hakimliğindeki samimi beyan ve açıklamaları, duruşmadaki kısmi ikrarı,
- 18.5.1993 günü silah ve teçhizatla yakalandığına dair tutanak,
- 29.9.1992 günü P.K.K. ile çıkan çatışmada 28 güvenlik görevlisinin ve 3 geçici köy korucusunun şehit olduğu 31 güvenlik görevlisinin yaralandığı olaya ilişkin evraklar,
- 23.10.1992 günü Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'ta başlattığı harekatı ve bir geçici köy korucusunun yaralanmasına ilişkin evraklar,
- 4.8.1991 günü Şemdinli İlçesi Samanlı Karakoluna yapılan P.K.K. baskısı sonucu çıkan silahlı çatışmada 9 güvenlik görevlisi ile bir geçici köy korucusunun şehit edilmesi, 9 güvenlik görevlisinin yaralanması 9'unun da kaçırılması olayına ilişkin evraklar,
e) Mahkemenin Kabul ve Değerlendirilmesi :
Mahkeme, sanığın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hakimiyeti altında bulunan 19 ili kapsayan bölgeyi silahlı mücadele yoluyla Devletin İdaresinden ayırarak üzerinde Marksist-Leninist ideolojiye dayalı bir Kürdistan Devleti kurmak amacıyla oluşturulan P.K.K. adlı illegal örgüt içinde eğitim görererk yukarıda açıklanan eylemlere katıldığı, bu suretle devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını bölmeye ilişkin matuf eylemleri gerçekleştirdiği kabul edilerek TCK. nun 125. maddesi uyarınca ölüm cezası ile cezalandırılmış, olayın vehameti ile duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak TCK. nun 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş, duruşmada eylemlere ilişkin açıklamalarından vazgeçerek pişman olmadığını beyan etmesi nedeniyle 3816 ve 3853 sayılı Kanunla değişik 3419 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanması mümkün görülmemiş ve bu Kanun uyarınca cezasından indirim yoluna gidilmemiştir.
Sanık hakkında tesis olunan 3.11.1993 tarihli ilk karar, Dairemizce usuli eksiklikler nedeniyle bozulduktan sonra bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda da aynı kabul ve uygulama yoluna gidilmiştir.
F) NETİCE VE KANAAT :
TCK. nun 125. maddesindeki açık ifadeye göre:
a) Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını ayırma,
b) Devletin istiklalini tenkis veya birliğini bozma.
c) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin hakimiyeti altına koyma.
Bu suçun maddi unsurlarını oluşturmaktadır. Sözü edilen maddi unsurlardan birisini gerçekleştirmeye matuf bu hususta cidndi tehlike yaratacak nitelikte her fiil bu maddenin kapsamı içinde düşünülecektir.
Karar yerinde de açıklandığı üzere, sanığın mensubu olduğu P.K.K. örgütünün amacı "Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırarak bağımsız bir kürt devleti kurmak" olduğuna göre, bu amaca yöneldiğinde kuşku bulunmayan yukarıda açıklanan eylemlerin nitelik ve nicelikleri itibariyle ciddi ve tehlike doğurduklarının kabulü gerekmektedir. Bu nedenle sanığın eylemlerini TCK. nun 125. maddesi içinde değerlendiren mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmış, öte yandan mahkemeye ve yasalara karşı saygılı davranmayan, suçtan nedamet duymadığını açık bir şekilde belirtmekten çekinmeyen sanık hakkında TCK. nun 59. maddesinhin uygulanmamasında ve 3419 sayılı Kanunun değişik hükümlerinden yararlandırılmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ : Bu nedenlerle re'sen temyize tabi olan Mardin İli Nusaybin İlçesi, Kantar Köyü, Cilt No : 050-01, Sayfa No : 25, Kütük Sıra No : 34'de nüfusa kayıtlı Yusuf oğlu, Kamle'den olma Mehmet Sait Dayan'ın ölüm (İdam) cezası ile cezalandırılmasına mütedair hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 21.6.1995 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık aşamalardaki açık ikrarıyla konumunu aydınlatarak suçun subutuna yardımcı olmuş ve ayrıca suç vasfının kendisi için en ağır cezayı gerektirecek şekilde belirlenmesine imkan vermiştir.
Böyle bir durumun başlıbaşına takdiri tahfife yol açacağı ve sanık hakkında TCK.nun 59. maddesi hükmünün uygulanmasının adalet ve nesafete daha uygun olacağı görüşünde olduğumdan bu maddeyi uygulamayan yerel mahkeme kararını yerinde bulup onayan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.