 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas no : 1995/3668
Karar no : 1995/5404
Tarih : 17.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Basın yoluyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapmaktan sanık Ayşenur Zarakolu'nun yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine dair İSTANBUL 4 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 20.1.1995 gün ve 1994/91 esas, 1995/10 karar sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdnaki karar tesbitn edildi.
KARAR : Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak:
5680 sayılı Basın Kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde; mevkute tanımına girmeyen basılmış eserlerle işlenen suçlarda ceza sorumluluğunun eserin yazarı, çevireni veya çizeni ile birlikte yayınlatana, 2. fıkrasında; eser, yazarı, çevireni ve çizerinin bilgi ve izni dışında yayınlandığı takdirde ise sadece yayınlatana ait bulunduğunun belirtilmesine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden sanığın suça konu gayrimevkuteyi telif sözleşmesine dayanarak çevrenin bilgi ve izni dahilinde yayınladığının anlaşılmasına, somut olayda kararda 7. fıkra olarak belirtilen aynı maddenin 4. fıkrasının uygulanma veya çevireni belli olan basılı eserlerle ilgili hükümlerinde mevkutelerin sorumlu yazı işleri müdürleri ile mevkute tanımına girmeyen basılı eserlerin yayınlatanları arasında fark gözetilmediği de nazara alındığında, sanığın 3713 sayılı yazasının 8. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesi yerine 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.10.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ
17.10.1995 gününde verilen işbu karar Yargıtay C.Savcısı Arif Ünal Ersoy'un huzurunda, duruşmada sanığın savunmasını yapmış bulunan Av.Kemal Işkın Keleşoğlu'nun yokluğunda 18.10.1995 günü usulen ve açık olarak tefhim olundu.