 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas no : 1994/8912
Karar no : 1994/11163
Tarih : 19.12.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs etmek suretiyle TCK.'nun 146. maddesine muhalefetten sanık Veysel Kubat'ın bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda; TCK.'nun 146/1 ve 59. maddeleri gereğince müebbeden ağır hapis cezası ile mahkumiyetine ve hakkında TCK.'nun 31 ve 33. maddelerinin uygulanmasına dair ANKARA 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 14.12.1993 gün ve 1992/194 esas, 1993/181 karar sayılı resen de temyize tabi olan hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'nden tebliğname ile daireye gönderilmekle, duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Bozmaya uyularak alınan Adli Tıp Merkezi Genel Kurulu'nun 6 Mayıs 1993 günlü raporunda sanığın müsnet suçtan dolayı yakalanma tarihli olan 12.04.1982 ve sonrasında akıl hastalığı nedeniyle vermiş olduğu tüm ifadelerine itibar edilemeyeceğinin bildirilmesi ve suç işlendikten sonra husule gelip savunmanın esaslı bir şekilde yapılmasını engeleyici akıl hastalığına düçar olmamanını yargılama şartlarından bulunması karşısında somut olayda akıl hastalığı suç işlendikten sonra ortaya çıkan ve savunmasını akılcı ve anlaşılır bir yöntemle yapması olanağı bulunmadığı anlaşılan sanık hakkındaki muhakemenin CMUK.'nun 253/4. madde ve fıkrası uyarınca durmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık vekillerinin temyiz dilekçeleri ile vekilinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdükleri temyiz itirazları öncelikle bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin resen de temyize tabi olan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
19.12.1994 gününde verile işbu karar Yargıtay C. Sa cısı Arif Ünal ersoy'un huzuruda, duruşmada sanığın savunmasını yapmış bulunan Av. Ahmet Atak'ın yokluğunda 28.12.1994 günü usulen ve açık olarak tefhim olundu.