 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas no : 1994/4572
Karar no : 1994/3614
Tarih : 20.06.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Devletin Askeri Kuvvetlerini neşir yolu ile tahkir ve tezyif etmekten sanıklar Reha Oğuz Mağden ve Salih Alev Er hakkında açılan kamu davasının yargılaması sonunda; adı geçen sanıkların beraatine dair, BAKIRKÖY 2.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 21.12.1993 gün ve 1993/247-274 sayılı kararın:
Tüm dosya münderecatına göre, sanıkların haftalık Aktüel dergisinin 69.sayısında "Fısıltı Mini Test" başlığı adı altında yayınlanan yazının bütünüyle ima yollu ve üstü kapalı biçimde Devletin Askeri Kuvvetlerinin manvi şahsiyetine yönelik olarak neşren tahkir ve tezyif edici nitelik taşıdığı cihetle, müsnet suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde gerekçe ile beraat kararı ittihazında isabet görülmediğinden bahisle, CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 8.6.1994 gün ve 014949 sayılı yazılı emrine atfen, C.Başsavcılığının 14.6.1994 gün ve Y.E.53949 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelendi:
SONUÇ : Somut olayda, ilgili derginin 168. sahifesinde "FIsıltı mini test" başlığıyla yayınlanan yazının, içeriği ve bütünlüğü ile değerlendirildiğinde Devletin Askire Kuvvetlerini tahkir ve tezyifi anlamını taşımadığı gibi sanıklarında suç kastı ile hareket ettiklerinin belirlenemediği mahkemece kabul edilerek haklarında bu nedenle beraat kararı verildiği anlaşılmaktadır.
CMUK.nun 343. maddesinin 1.fıkrasında, Hakim tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edilmişse yazılı emir yoluna başvurulabileceği belirtilmiş, 307. maddesinde, hukuki bir kaidenin uygulanmaması ya da yanlış uygulanması kanuna muhalefet olarak tanımlanmış, 308. maddede gösterilen sekiz halde ise kanuna mutlak muhalefet bulunduğu öngörülmüştür.
26.10.1932 gün 29/12 sayılı İçtihadı birleştirme Kararında da değinildiği gibi yazılı emir konusu olabilecek kanuna muhalefet halleri uygulamadaki esaslı yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarıdır. Yine öğretide de Hakimin tekdirine ait fiili meselelerden dolayı yazılı emir yoluna başvurulamıyacağı kabul edilmektedir.
SONUÇ : Yukarıdaki belirlemelerin ışığında ve olayda CMUK.nun 307 ve 308. maddelerinde gösterilen hallerin söz konusu olmadığıda nazara alındığında, tüm deliller toplanıp suça konu yazı metni bütünüyle değerlendirildikten sonra verilen beraat hükmüne ilişkin olarak mahkemece takdirde yanılgıya düşüldüğünden bahisle, yazılı emir yoluna başvurma imkanı bulunmadığından, yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.6.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.