 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas no : 1994/13475
Karar no : 1995/2258
Tarih : 30.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Silahlı çetenin sair efradı olmaktan sanıklar Ahmet Pehlivan, Baykan Dinç, Celal Taşdelen, Soner Işık, Kartal Logo, Ali Akçakaya, Hüseyin Kırlangıç ve Abbas Erden'in yapılan yargılamaları sonunda; suç vasfında vaki değişiklik nedeniyle TCK.nun 169, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK.nun 55/3 ve 59. maddeleri gereğince sanık Abbas Erden'in iki sene altı ay ağır hapis, diğer sanıkların ise üç'er sene dokuz'ar ay ağır hapis cezası ile mahkumiyetlerine, sanık Abbas Erden dışındaki sanıkların TCK.nun 31. maddesi gereğince üç'er sene kamu hizmetlerindenyasaklanmalarına, emanette kayıtlı suç eşyasının TCK.nun 36. maddesi gereğince zoralımına dair İSTANBUL 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 9.9.1994 gün ve 1993/240 esas, 1994/216 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı ile sanıklar vekili tarafından istenilmiş ve sanıklar vekilince incelemenin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen sanıkler vekilinin duruşmaya gelmediği ve bir mazeret de bildirmediği anlaşılmakla duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : C.Savcısının yerinde görülmeyen, tüm sanıklar vekilinin ise sair itirazlarının reddine; Ancak :
Emniyet Genel Müdürlüğünün 20.10.1993 gün ve 268730 sayılı yazısında, sanıkların yardım ettikleri kabul edilen Direniş Hareketi örgütünün, 12 Eylül 1980 harekatından sonra çökertilmiş bulunan THKP/C-3. Yol örgütünün 1988 yılında yeniden hayata geçirilmesi amacıyla oluşturulduğu, silahlı propagandayı esas aldığı, işçi kesimi içersindeki örgütlenmeye ağırlık verdiği ve bu kesime ilişkin eylemlerinde Direnişçi İşçiler rumuzunu kullandığı, fırsat bulursa silahlı eylemlere girişebileceği açıklanmış olup, 1980 yılından sonra herhangi bir silahı eylemine değinilmemesi karşısında örgütün 3713 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen terör örgütü niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
3713 sayılı Yasanın 7. maddesinin 2. fıkrası ise Kanunun 1. maddesi uyarınca meydana getirilen örgüt mensuplarına yardım ve örgütle ilgili propaganda yapanların, fiilleri başka bir suç oluştursa bile bu madde uyarınca cezalandırılacakları hükmünü taşımaktadır.
Bu itibarla sanıkların henüz silahlı çete niteliğine bürünmüş terör örgütü adına bir işçi sendikasını işgal etmek, örgütafiş ve pankartlarını sendika binasına asmak şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemleri nedeniyle 3713 sayılı Yasanın 7/2. madde ve fıkrası yerine örgütün niteliği, dolayısıyle suç vasfında yanılgıya düşülmesi sonucu TCK.nun 169. maddesi uyarınca cezalandırılmaları,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş oluduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.