 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1993/5485
K. 1994/90
T. 19.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SÜRESİNDE VERMEMEK
KARAR ÖZETİ Dört aylık prim bordrolarını 31.5.1993 gününe kadar ilgili Kurum'a vermeleri gerektiği halde süresinde vermeyen muterizler hakkında, Kurum 'ca 12 Mayıs 1993 tarihinde yürürlüğe giren 3910 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 140. maddesi uyarınca uygulama yapılması isabetlidir. Yapılan itirazın mahkemece reddi gerekir.
(506s.SSK. m. 140)
(765 s. TCK. m. 44)
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa muhalefetten Kamil ve Necati'nin idari para cezası ile cezalandırılmasına dair, Sosyal Sigortalar Kurumu Ankara Sigorta Müdürlüğü'nce verilen 13.7.1993 gün ve 63278 sayılı karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.9.1993 gün ve 1993/937-902 sayılı kararın,
Tüm dosya münderecatına göre, muterizin 1993 yılı (Ocak-Nisan) aylarına ait 1. dönem sigorta prim bordrosunu süresinde vermemek suretiyle 506 sayılı Yasanın 79. maddesine aykırılık teşkil eden eyleminde anılan Yasanın yürürlüğe girdiği 12.5.1993 tarihinde oluşmuş bir suçtan bahsedilemeyeceği gibi 506 sayılı Yasanın 79/1. maddesi uyarınca Kurum'a verilmesi gereken prim belgeleri için öngörülen yasal süre 1. dönemin bitimini takip eden Mayıs ayının son günü olan 31.5.1993 tarihinde sona erdiğinden, suç tarihinin 3910 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 140/C maddesi uyarınca anılan tarih esas alınmak suretiyle belirlenmesinin yasal zorunluluk olduğu, getirilen yeni düzenleme ile de Kurum tarafından işverene yapılması gereken yazılı ihtar yükümlülüğün ortadan kaldırılmış bulunduğu gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı olduğu şekilde gerekçe ile kabulüne karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı'nın 22.12.1993 gün ve 049168 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığı'nın 28.12.1993 gün ve Y.E. 101950 sayılı tebliğnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelendi:
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun değişik 79. maddesi ile bu Yasaya dayanılarak çıkartılmış bulunan Yönetmelik hükümleri işverenlere, dört takvim ayı için çalıştırdıkları sigortalıların sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamını, prim ödeme gün sayılarını ve gerekli görülen diğer bilgileri gösteren dört aylık sigorta primleri bordrosunu ilgili bulunduğu dönemi takip eden ay sonuna kadar Kurum'a verme yükümlülüğü getirmiş olup, bu yükümlülüğe uymanın yaptırımı aynı Yasanın 140. maddesinde gösterilmiştir.
Olayda muterizlerin 31 .5A 993 tarihine kadar Kurum'a vermeleri gereken dört aylık sigorta prim bordrolarını süresinden sonra Kurum'a tevdii ettikleri hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Ancak; 506 sayılı Yasanın 140. maddesi, 12 Mayıs 1993 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3910 sayılı Kanunla değiştirilmiş, bu yeni düzenleme ile para cezası miktarı ayrı bir kritere bağlanırken maddede önceden öngörülen yazılı ihtar koşulu kaldırılmış, prim bordrolarını ilgili kuruma tevdii etme süresi yönünden ise herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Süreklilik gösteren yargısal kararlar ile öğretide, yeni kanunların yürürlük tarihinden itibaren henüz teessüs etmemiş hukuki durumlar hakkında derhal uygulanacağı kuralı kabul edilmektedir.
Bu kural gereği, somut olayda dört aylık prim bordrolarını 31.5.1993 gününe kadar ilgili Kurum'a vermeleri gereken, ancak bu yükümlülüğü süresinde yerine getirmeyen muterizler hakkında TCK.nun kanunu bilmemek mazeret sayılmaz şeklindeki 44. maddesi hükmü ile yasal değişiklikten sonra yazılı ihtar yapılmasının mümkün bulunmaması hususu da nazara alındığında kurumca 506 sayılı Yasanın yükümlülük süresinin bitiminden çok önce 12.5.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3910 sayılı Yasa ile değişik 140. maddesi uyarınca uygulama yapılmasında yasal bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıdaki değerlendirmeler ışığında itirazın reddi yerine kabulü ile idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmesi yasa ve usule aykırı olup, yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği yerinde görüldüğünden Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16.9.1993 gün ve 1993/937-902 sayılı kararının CMUK.nun 343. maddesi uyarınca aleyhe sonuç yaratmaması koşuluyla (BOZULMASINA), dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 19.1.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.