 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/5283
Karar No: 1993/1102
Tarih: 02.03.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hizmet sebebiyle emniyeti suistimalden sanıklar Mehmet Bediz, Hasan Doruk ve Ali Cengiz Demirel'in yapılan yargılamaları sonhunda; Mahkumiyetlerine dair ANRARA 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 17.07.1992 gün ve 1990/909 esas, 1993/785 karar sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanık Feridun Tağlı vekilinin CMUK.'nun 310. maddesinde belirtilen süreden sonra vaki temyiz isteğinin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar Mehmet Bediz, Hasan Doruk ve Ali Cengiz Demirel'e hükmolunan cezaların nevi ve süresine göre CMUK.'nun 318. maddesi gereğince sanıklar vekilinin duruşmalı inceleme talebinin istem gibi keza REDDİNE,
Sanıklar Mehmet, Hasan ve Ali Cengiz vekilinin soruşturmanın genişletilmesine, sübutu ve suç kastına değinen diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, cezanın artırılarak uygulanmasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmiş olmakla tebliğnamedeki bozma nedenine katılınmamışsa da;
Üyelerini sıhhi ve ucuz, dubleks villa biçimde konut sahibi yapmak amacı ile kurulan Sahil arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin suç tarihinde başkan ve yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların, kooperatifin amacının 1984 yılı içerisinde ortaklarının devremülk sistemi içersinde yararlanmaları için turizme yönelik tesisleryapmak, arsa almak, kredi sağlamak, turizm ürün pazarlaması yapmak, isminin ise buna paralel şekilde turizm gelşitirme kooperatifi olarak eğişitirilmiş olmasına rağmen birçok kişiyi eski amaç doğrultusunda bağımsız dubleks konut yapmak ve devretmek taahhüdüyle ortak kaydetmek şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemlerinde TCK.'nun 508 ve 510. maddelerinde öngörülen inancı kötüye kullanma suçunun yasal ögelerinin bulunmadığı, eylemlerinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.06.1988 gün ve 270/302 sayılı kararı ışığında kooperatifin yönetimi ile ilgili bulunması da nazara alındığındaaynı Kanunun 240. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden haklarında yazılı şekilde uygulama yapılması,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepden dolayı sonuçta istem gibi BOZULMASINA, nedenine göre bozmanın CMUK.'nun 325. maddesi uyarınca temyiz etmeyen sanık Muzaffer Sancak ile temyiz isteği reddedilen sanık Feridun Tağlı'ya da teşmiline 02.03.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.