 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/3997
Karar No: 1993/4295
Tarih: 22.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hükümlü sanığın kesinleşen 1 yıl, 8 ay ağır hapis cezası hükmüne konu suçun, Haziran 1991 tarihinde ve halen kesinleşmiş olmayan İstanbul Sıkıyönetim 2. Askeri Mahkemesinin 8 yıl, 4 ay ağır hapis cezası hükmünden önce işlenmiş olmasına göre, kesinleşme tarihinden önceki 7.3.1981-6.11.1987 tarihleri arasındaki tutukluluk süresinin TCK.nun 40. maddesi uyarınca kesin hükme konu hürriyeti bağlayıcı cezasından sayılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine ret kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun ... maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 12.10.1983 gün ve 041367 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığının 18.10.1993 gün ve Y.E. 81421 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelendi.
Basın yoluyla bölücülük propagandası yapmak suçundan 1 yıl, 8 ay ağır hapis ve 41.666.666.-lira ağır para cezasına hükümlü Tayfun Yüksekbaş'ın İstanbul Sıkıyönetim 2 Numaralı Askeri Mahkemesinin henüz kesinleşmemiş bulunan 1.11.1991 gün ve 81/654 sayılı Dev-Sol davasına konu suçtan icra kılınan yargılanması sırasında tutuk kaldığı sürenin kesinleşmiş bulunan hürriyeti bağlayıcı cezasından sayılması isteminin reddine ilişkin İstanbul 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinin 6.8.1993 gün ve 93/207 Müt. sayılı kararına vaki itirazın reddi hususunda aynı yer 3 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinin 17.8.1993 tarih ve 93/173 Müt. sayılı kararını kapsayan dosya ve ekleri incelendi.
Olayımızda 6.3.1940 gün ve 5/68 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının şeklen tatbik yeri bulunmakla beraber;
Kesinleşmiş mahkumiyet ilamlarının tevkif kararlarına tercihan infaz edileceğinde hiçbir kuşku bulunmadığı, bu ilkeden hareketle kati hükümden evvel "şu ya da bu sebeple sonuçlanmamış davadan ötürü" mevkuf olarak geçen müddetin hangi suça ait olursa olsun mutlak surette mahkum olunan ceza müddetinden indirilmesi TCK.nun 40 ve içtima hükümlerinin zaruri bir neticesi olduğu cihetle itirazın kabulü yerine ret kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
Yazılı emre müstenit tebliğname münderecatı bu itibarla yerinde görüldüğünden CMUK.nun 343. madde sarahatı veçhile anılan 17.8.1993 gün ve 1993/173 Müt. sayılı ret kararının BOZULMASINA müteakip işlemlerin mahallince icrasına 22.10.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.