 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
Esas No: 1993/3993
Karar No: 1993/4296
Tarih: 22.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yasa dışı örgüt adına yazı yazmak suçundan Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesinin 08.12.1992 tarihinde kesinleşen, 16.06.1992 gün ve 1992/169-35 sayılı ilamı ile 1 yıl, 8 ay hapis cezasına hükümlü İlhan Soylu'nun 647 sayılı Kanunun 19 ve 2148 sayılı Yasa uyarınca 12.07.1993 gün ve 1993/22 müt. sayılı karara karşı şartla tahliyenin 3713 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden bahisle Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nca vukubulan itirazın reddine ilişkin, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 03.08.1993 gün ve 1993/43 D. İş sayılı kararın,
Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi4nce sanık hakkında TCK.'nun 536/2-3, 55/3, 59/2. maddeleri uyarınca tayin olunan cezasının, eylemin terör suçu olarak kabul edilerek 3713 sayılı Yasanın 5. maddesi uygulanmak suretiyle yarı oranında arttırılmış olunması nedeniyle;
3842 sayılı yasanın 29. maddesi ile 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 9. maddesinin değiştirilerek müsnet suçun Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin görev dışına çıkarılmış olmasının suçun işleniş amacı ve niteliğinde herhangi bir değişiklik meydana getirmeyip, mahkemelerin görev alanlarının yeniden düzenlenmesine ilişkin olup, bu değişikliğin de terör amacı ile işlenen suçlar kapsamından çıkacrılması sonucu doğurmayacağı cihetle, hükümlünün terör saiki ile işlemiş olduğu suç nedeniyle tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın infazından 3713 sayılı yasanın 17. maddesinde düzenlenen şatla tahliye hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı olduğu şekilde gerekçe ile reddine karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle CMUK.'nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı'nın 06.10.1993 gün ve 040458 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığı'nın 13.10.1993 gün ve Y.E. 80188 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelendi:
KARAR : 3713 sayılı Yasanın "Terör Suçları" başlıklı 3. meddesinde terör suçları sınırlamalı olarak gösterilmiş, "terör amacı ile işlenen suçlar" başlıklı 4. meddesinin (b) bendinde ise 2845 sayılı Devlet Güvenlik mahkemeleri'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında kanunu'un 9. maddesinin (b), (c), (e) bentlerinde yazılı suçların 1. meddede belirtilen terör amacı ile işlenmesi halinde terör suçu sayılacağı belirtilmiştir.
Aynı Yasanın 5. meddesinde ise 3 ve 4. meddelirde yazılı suçları işleyenler hakkında ilgili kanunlara göre tayin edilecek şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar ile para cezalarının yarı oranında artırılacağı hükmü getirilmiştir.
2845 sayılı Yasa'nın 9. meddesi 01.12.1992 gün ve 3842 sayılı Kanunla değiştirilerek hükümlü hakkında uygulanan TCK.'nun 536. maddesinde yer alan suçlar Anayasa'nın 120. maddesi gereğince olağanüstü Hal İlan Edilen bölgelerde Olağanüstü Hal'in ilanına neden olan olaylara ilişkin bulunmadığı takdirde Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin görev alanları dışına çıkarılmış ve süreklilik gösteren Dairemiz kararlarında da belirtildiği gibi bu suçtan dolayı verilen temel cezanın 2845 sayılı Kanunun değşiik 9. maddesinin (c) bendindeki koşulun bulunmaması halinde 3713 sayılı Yasanın 5. maddesiyle artırma zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Görüldüğü gibi 3842 sayılı Yasa ile yapılan ve yukarıda değinilen değişiklik yalnızca mahkemelerin görev alanlarına ilişkin olmayıp, 3713 sayılı yasanın 4. meddesinin (b) bendindeki yollama nedeniyle ceza süre ve tutarlarını da etkileyen bir değişikliktir.
Ceza yasası ve ceza hükmü taşıyan özel yasalarda yapılan değişikliklerin sanıklar yararına bulunması halinde derhal uygulanmaları TCK.'nun 2/2. maddesi hükmü gereğidir.
3713 sayılı Yasanın 17. maddesi, ancak bu yasa kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar yönünden şatlı salıverme sürelerini düzenlemiştir.
Somut olayda ise hükümlü hakkında uygulanan TCK.'nun 536. maddesinin, suçun işlendiği mahalde nazara alındığında ve yukarıdaki değerlendirmeler ışığında 2845 sayılı yasanın 9. maddesine 3842 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle bu madde ve dolayısıyla 3713 sayılı Kanunun 3 ve 4. meddeleri kapsamlarından çıkartıldığı, TCK.'ynun 2/2. maddesi hükmü de nazara alındığında hükümlünün şartla tahliye süresinin hesaplanmasında 3713 sayılı Yasanın 17. maddesinin uygulanma olayı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
SONUÇ : Bu itibarla yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 22.10.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.