 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1992/8117
K: 1992/7492
T: 01.07.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yasa dışı örgüt üyesi olarak, pankart asmak, silahlı gasp, 88/72 ve 73/56 kotlu polis ekibi alarım silahla taramak suretiyle polis memurların öldürmeye teşebbüsten ve korku, panik yaratmak için polis karakoluna ateş açmaktan sanık Cemal Keser, yasadışı örgüt üüyesi olmak, 88/72, 73/56 kotlu polis ekip otolarını tarayarak, polis memurlarını öldürmeye teşebbüsten ve de korku, panik yaratmak için polis karakoluna ateş açmaktan sanık Remzi Ercanlar, yasa dışı örgüt üyesi olmak ve bir çok kez pankart asmaktan sanıklar Hüseyin şahin ile Zafer Türker, yasa dışı örgüt üyesi olmaktan sanık Duran Çelik, yasa dışı örgüt üyesi olmak ve silahlı gasptan sanık Mehmet Kaş'ın yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin İstanbul 2 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 6.8.1991 gün ve 58/334 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar Mehmet Kaş, Remzi Ercanlar,Zafer Türker tarafından istenilmiş, sanıklar Zafer Türker, Remzi Ercanlar duruşmada talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Yüksek 1. Ceza Dairesine gönderilmiş ve oradan 3.3.1992 gün 297/467 sayılı görevsizlik kararı ile dairemize tevdi edilmiş ve dairemizce de verilen görevsizlik kararı nedeniyle ortaya çıkan görev uyuşmazlığı Ceza daireleri Başkanları Kurulunun 7.5.1992 gün ve 37/37 sayılı kararı ile çözülerek dava dosyası tekrar dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Duran Çelik'in suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş;
Sanık Hüseyin şahinci yönünden ise, elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık Duran Çelik ile C. Savcısının her iki sanığa ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle adı geçen sanıklar hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2 - Sanık Zafer Türker hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Bu sanık vekilinin CMUK.nun 310. maddesinde belirlenen süre içerisinde yapılmadığı anlaşılan temyiz isteği ile duruşmalı inceleme isteğinin aynı yasanın 317 ve 318. maddeleri uyarınca istem gibi REDDİNE
Sanık ile C.Savcısının temyizlerine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan dolayı verilen mahkumiyete ilişkin hükmün istem gibi ONANMASINA,
C.Savcısının bu sanık hakkındaki pankart asmak suçlarından verilen beraat hükmüne ilişkin temyizine gelince:
Müsnet suçların TCK.nun 102/5 ve 104/2. maddelerinde yazılı 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve inceleme tarihi itibariyle bu sürenin tahakkuk ettiği anlaşılmakla, bu suçlardan dolayı kurulan beraat hükmünün BOZULMASINA, CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan bu suçlara ilişkin kamu davalarının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3 - Sanıklar Cemal Keser, Remzi Ercanlar ve Mehmet Kaş haklarındaki hükmün incelenmesinde:
Sanık Remzi Ercanlar vekilinin süresinde bulunmayan temyiz ve duruşmalı inceleme isteklerinin CMUK.nun 317 ve 318. maddeleri uyarınca istem gibi REDDİNE,
Sanık Cemal Keser ve Mehmet Kaş ile C.Savcısının temyizlerine hasren yapılan incelemede:
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir; Ancak:
1 - TCK.nun 146. maddesinde yer alan Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçunda, suçun tehlike suçu oluşunun doğal sonucu olarak ancak kastedilen neticenin gerçekleşebilme tehlikesini yaratan eylemlerin teşebbüs olarak kabulünün mümkün bulunmasına, eylemlerin elverişliliğinin ise, geri ve soyut bir değerlendirme dışında, işlenme şekli, zamanı ve diğer bütün koşulları birlikte gözönüne alınmak suretiyle saptanmasının gerekmesine, eylemlerin elverişli vasıta ve icra başlangıcı yönünden yapılacak değerlendirmesinde ise, örgütsel bağlılığı ve ülke genelindeki organik bütünlüğü ile bu bakımlardan taşıdığı vehamet derecesi ve toplumdaki etkinliğinin suç niteliğinin tayininde önem taşımasına göre bu görüşlerin ışığı altında yapılan değerlendirmede; türkiye'de Anayasal düzeni zor yol ile yıkıp yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir rejim getirmek amacı taşıyan silahlı çete niteliğindeki TKP/ML.Tikko (TMLGB) örgütü mensubu olduğu anlaşılan sanık Cemal Keser yönünden mahkeme sübutu kabul edilen eylemler ile oluşa, dosya kapsamı ve ikrarlarına göre sübutunun kabul edilmesi gereken oto gasplarına, zamanaşımına uğraşa bile çeşitli tarihlerde pankart asma suçlarına ilişkin eylemleri ile yine aynı örgüt mensubu bulunan sanık Remzi Ercanlar'ın mahkemece subütu kabul edilen oto gasbı, polis karakol ve otolarının silahla taranması eylemlerinin kül halinde TCK.nun 146/1. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, bu sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2 - Kabule göre sanık Cemal Kaser hakkında iddianame ile dava açılmayan 28.5.1989 gecesi polis otosunun taranması suçundan dolayı hüküm kurulması,
3 - Sanık Mehmet Kaş'ın 27.5.1989 tarihinde Yalçın Duman'dan otosunu silah tehdidiyle gasbettiği sanık Cemal Keser'in hazırlık aşamasındaki oluşa uygun düşen açıklaması, teşhis tutanağı ve tekmil dosya kapsamından anlaşılmasına ve bu suçun amaç suçun gerçekleştirilmesi yönünden arzettiği tehlike ve vehamet derecesi nazara alınıp hukuki durumun buna göre tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanıklar Cemal Keser, Mehmet Kaş ve C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık Cemal Keser için gasb suçu yönünden re'sen de temyize tabi hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 1.7.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.