 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1992/1695
K. 1992/2200
T. 2.4.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
213 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖDEME KAYDEDICI CİHAZ KULLANMA YUKÜMLULUĞU
ÖZET: Sanığın ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinde olmadığı tekel emtiasına ait perakende satış tutarı dışındaki 2.182.618.- liralık bakkaliye emtiası içinde satış tutan limiti itibariyle ödeme kaydedici cihaz kullanmak yükümlülüğü yoktur.
(213 s. VUK. m. 358/2,360)
(3100 s. ÖKCK. m. 1/3)
213 sayılı Vergi Usul Kanuna muhalefetten sanık Mustafa'nın yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair, (Milas Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 12.4.1991 gün ve 1991/11 esas, 1991/83 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. başsavcılığından tebliğ name ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
3100 sayılı Kanunun 1/3. maddesinde yer alan "Ödeme kaydedici cihazların kullanılması mecburiyeti, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca tesbit edilen faaliyetlerle uğraşanlar hakkında uygulanmaz" şeklindeki hükme dayanılarak çıkartılan Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla ilgili (1) Seri Nolu Genel Tebliğde, münhasıran Devlete ait tekel maddelerinin ticareti ile uğraşanların bu işleri sebebiyle ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinde olmayacakları, bu işlemlerin kısmen yapılması halinde ise, Ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinin diğer işleri sebebiyle fatura vermek mecburiyetinde olmadıkları, mal satışları ve hizmet ifalarının tamamını kapsayacağı açıklanmış bulunmaktadır.
Suç ihbarı belgeler arasında bulunan dosyada mübrez ortalama Kar Haddi Esası'na ait bildirimden sanığın, bakkaliye işi yanında tekel maddeleri ticareti ile de uğraştığı ve 1989 Takvim yılına ilişkin 13.664.618.- TL. olarak beyan ettiği perakende satış tutarının 2.182.618.- liralık bölümünün bakkaliye emtiasına, 11.482.000.- liralık bölümünün ise tekel emtiasına ait olduğu anlaşılmasına göre, tekel dışı malların satış tutarı itibariyle 3100 sayılı Kanunla ilgili (19) Sen Nolu Genel Tebliğ ile getirilen limitlere ulaşılmaması nedeniyle, sanığın ödeme kaydedici cihaz kullanmakla yükümlü sayılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 2.4.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.