 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1992/10804
K. 1992/11175
T. 18.12.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 2863 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET: Sit alanı içinde kalan binasına bir kat çıkmak için inşaata başlayan sanığın, taşınmaz tapusunun beyanlar hanesinde sit alanı içinde kaldığına dair kaydın bulunmaması sadece iyi niyetli üçüncü şahıslar yönünden önem taşıdığından, sit alanı olarak ilan edilen taşınmazı hangi tarihte satın aldığı ve bu yerin sit alanı içinde kaldığını haricen bilme durumu araştırılıp tartışılarak sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekir.
(2863 s. KTVK. m. 65)
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefetten sanık Ömer'in yapılan yargılaması sonunda; beraatine dair, (Hatay Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.7.1992 gün ve 1992/47 esas, 1992/173 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Üzerindeki binaya bir kat çıkmak için inşaata başlanan ve mülkiyeti sanığa ait olan Antakyanın 5. mıntıkasında kain 154 parselin yer aldığı kentsel sit alanına ilişkin Yüksek Kurulun 15.11.1985 gün ve 1558 sayılı kararının mahallinde üç ayrı gazete de 17-18-19 Ekim 1986 tarihlerinde ilan edildiği ve bu parsele ait tapu kütüğü beyanlar hanesine sit alanı içinde kaldığına dair kaydın konulmadığı dava dosyasındaki belgelerden anlaşılmasına göre tapu kütüğündeki kaydın iyi niyetli üçüncü şahıslar yönünden önem taşıyıp hüküm ifade edeceği ve ilan keyfiyeti ile tapu kütüğündeki konuyla ilgili kaydın suçun unsuru olmayıp, bu hususta bilgi sahibi olmanın yeterli sayılacağı, ilan ve tapu kütüğündeki kaydın dışında başka bir surette kurul kararı bilinerek inşai ve fiziki müdahalede bulunulması veya evvelce mevcut müdahalenin sürdürülmesi halinde suçun oluşacağı nazara alınarak, sanığın sözü edilen parseli hangi tarihte satın aldığı araştırılıp, bu parselin taşınmaz kültür varlığı olarak önceden tesbit, tescil ve ilan edilen M Sabunhanesi'ne bitişik konumu, olay yerinin özelliği ve sanığın durumu itibariyle yerin sit alanı içinde kaldığını haricen bilip bilmediği hususu da tartışılarak sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken, yalnızca yukarıda belirtildiği üzere iyi niyetli üçüncü şahıslar yönünden önem taşıyan tapu kütüğündeki kaydın mevcut olmadığından bahisle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 18.12.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.