 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1991/577
K: 1991/788
T: 04.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : yayın yolu ile bölücülük propagandası yapmaktan sanık Yakup Karadadar'ların yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine dair İSTANBUL 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 21.11.1990 gün ve 1989/224 esas, 1990/250 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Basın Kanununun değişik 16. maddesinin 1. bendinde "Mevkutelerle işlenen suçlarla sorumluluk, suçu vucuda getiren yazıyı veya haberi yazan .. kimse ile beraber mevkutenin ilgili sorumlu müdürüne aittir." denilmek suretiyle yazar ile sorumlu müdürün beraber sorumluluğu öngörülmüştür.
Burada yazar, yazı metninden (içerikten) dolayı, sorumlu müdür ise, yazara bu imkanı vermek suretiyle yayını gerçekleştirmekten ötürü sorumlu tutulmakta; diğer bir değişle sorumlu müdür, yazı içeriğinde suç unsuru bulunması halinde, yayın gerçekleştirdiği için yazarla beraber sorumlu sayılmaktadır.
İncelenen dosyaya göre Medya Güneşi adlı derginin sorumlu müdürü olan sanığın, bu derginin Nisan-1989 tarihli 8. sayısında ayrı ayrı başlıklarla muhtelif yazarlar tarafından kaleme alınan ve içeriklerinde suç unsuru bulunan yazılarını yazmalarını gerçekleştirmiş olmasından dolayı sorumluluğu söz konusudur.
Mahkemece muhtelif yazarlar tarafından yazılan yazıların her birinin bölücülük propagandasını içerdiği kabul edilmiş bulunmaktadır.
Bu durum karşısında; mahkemenin Basın Kanununda öngörülen beraber sorumluluk prensibini gözönünde tutarak sorumlu müdür olan sanığı, yayınlarını gerçekleştirdiği muhtelif yazarlara ait her bir yazıdan dolayı ayrı ayrı sorumlu sayıp buna göre cezalandırılması gerekirken yazılı düşüncelerle TCK.nun 80. maddesi uygulaması ile cezalandırma yoluna gitmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dava konusu yazıların içeriklerine bunlara ilişkin irdelemelere ve mahkemece tecelli eden kanaat ve takdire göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle yukarıda belirtilen eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 4.3.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.