 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1991/4856
K. 1992/401
T. 3.2.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 213SAYILIVERGİUSULKANUNUNA
AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET : Vergi mükellefi olan müteveffanın vergi dairesince istenilen defter ve belgelerinin mirasçılarından hangisinde olduğu araştırılarak sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekir.
Müteveffa ile sanığın mirasçılık ilişkisi veraset ilamı getirtilerek saptanmadan mahkumiyet kararı verilemez.
Hapis cezasının beher günü tebligatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan sanayi sektöründeki bürüt asgari ücretin yarısı uyarınca paraya çevrilmelidir.
213 sayılı Yasanın 359/son madde ve fıkrası uyarınca hükmün ilanına karar verilmelidir.
(213 s. VUK. m. 8,12, 359)
213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefetten sanıklar Berrin, Birgül ve Nazan'ın yapılan yargılamaları sonunda; sanık Nazan'ın mahkûmiyetine, diğer sanıklar Birgül ve Berrin'in beraatlerine dair, (İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 7.2.1991 gün ve 1989/1363 esas, 1991/95 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
1- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesi; "Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişidir" hükmünü taşımaktadır. Mükelleflerin vergi ödevleri maddi ve şekli ödevlerdir. Maddi vergi ödevinin yerine getirilebilmesi için, şekli ödevlerin tam ve zamanında yerine getirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Anılan Kanunun 12. maddesi ise ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinin mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılara geçeceği hükmünü amirdir. Mirasçıların vergi sorumluluğu içersine hem maddi hem de şekli ödevlerin girdiği hususunda
ve ölenin vergi dairesine karşı bildirmeye, defter ve belgelerin ibraz etmeye ve muhafazaya ilişkin sorumluluğunun ölümden sonra mirası reddetmemiş mirasçılara intikal ettiğinde kuşku yoktur.
Olayda, vergi dairesince istenilen defter ve belgelerin yukarda belirtilen hususlar ve dosya kapsamına göre müteveffanın mirasçıları oldukları ve mirası reddetmedikleri kabul edilen ve herbirine usulü dairesinde tebligat yapıldığı anlaşılan sanıklardan hangisinde olduğu etraflıca araştırılarak sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla hüküm kurulması,
2- Kabule göre ise;
a- Müteveffa Kadri ile mirasçılık ilişkisi veraset ilamı getirtilerek belirlenmeden sanık Nazan'ın mahkûmiyetine karar verilmesi,
b- Suçun, tebligatın yapıldığı 24.1.1989 tarihinden sonra kanuni sürenin geçmesiyle oluştuğu nazara alınarak hapis cezasının beher gününün bu tarihte yürürlükte bulunan sanayii sektöründeki bürüt asgari ücretin yarısı yerine 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca paraya çevrilmesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
c- 213 sayılı Kanunun 359/son madde ve fıkrası uyarınca hükmün ilanına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 3.2.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.