 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1991/3998
K: 1991/4973
T: 30.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefetten sanıklar Necati Fidan ve Ercan Çörekçi'nin yapılan yargılamaları sonunda; Mahkumiyetlerine dair ŞİŞLİ 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 27.12.1990 gün ve 1990/69 esas, 1990/918 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil hazine vekili ile sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre:
Erpeks Ticaret A.Ş. yetkilileri olan sanıklar hakkında Volkanlar ithalat ve İhracat Uluslararası Taşamacılık Limited Şirketi ile bu şirketin temin edeceği tekstil ürünlerinin kendi üzerlerinden geçirerek ihracı hususunda anlaşmaya vardıktan sonra, ihracat yapmadıkları halde sahte belgeler düzenleyerek vergi iadesi aldıkları iddiası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi uyarınca cezalandırılmaları zımnında 27.02.1986 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı;
- Yapılan yargılamada; mahkemenin dava konusu eylemi 1918 sayılı Kanunun 45/1. maddesi kapsamı içinde görerek bu yolda verdiği kararın, müdahil vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından görev yönünden bozulduğu;
- Bozma gereğince verilen görevsizlik kararı üzerine dosyayı ele alan Ağır Ceza Mahkemesi'nin de görevsizlik kararı verdiği,
- Husule gelen görev uyuşmazlığının Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 27.06.1989 gün ve 7374/7738 sayılı ilamıyla "incelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılan suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçzimine, açılan davaya ayrıca gümrük kaçakçılığından dava açılmamış olmasına, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre... "Asliye Ceza Mahkemesi4nin kararı kaldırılmak suretiyle çözümlendiği;
- Yargıtalamaya devam eden Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu kez 10.11.1989 tarihli görevsizlik kararıyla dosyayı İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk ettiği ve bu mahkemenin verdiği görevsizlik kararı üzerine husule gelen görev uyuşmazlığının Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen 02.02.1990 gün ve 1333/781 sayılı kararla "incelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılan suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine nazaran 213 sayılı Yasanın 344. maddesi delaletiyle 359. madde ile dava açılmış olmasına, ayrı bir suç olan 1918 sayılı Yasa uyarınca bir dava açılmamış bulunmasına, İstanbul 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeye göre..." Asliye Ceza Mahkemesine ait kararın kaldırılması suretiyle çözümlendiği,
- Duruşmaya devam eden mahkemenin, sanıkları sevke uygun biçimde cezalandırdığı ve buna dair kararın sanıklarla müdahil hazine vekilleri tarafından temyiz edildiği;
Görülmüştür.
Yargılamanın geçirdiği buaşamalar. hasıl olan görev yuyuşmazlıklarını halleden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin içerikleri yukarıda belirtilen kararları, 1918 sayılı kanunun 45/2. maddesinin "Şu kadar ki, bu fiillerin ayrıca suç teşkil etmesi hallerinde buna ilaveten ilgili kanun hükümleri de tatbik olunur" şeklindeki hükmü karşısında ve benzer olaya ilişkin olarak 102gıtay Ceza Daireleri başkanları Kurulunca ittihaz olunan 21.11.1991 gün ve 3/4 sayılı kararın ışığı altında; sanıkların eylemlerinin kaçakçılık suçu dışındaki yönü üzerinde durularak açıldığı belirlenmiş bulunan davanıs esastan halli keyfiyeti, ileride haklarında aynı eylemin 1918 sayılı kanunun 27/2-3. maddesine uygun yönü bakımından ayrıca kamu davası açılmasını engellemeyeceğinden, mahkemenin işi 213 sayılı Vergi Usul kanunu açısından ele alarak sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik tesbit edilmediği cihetle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Mahkeme tarafından 213 sayılı Vergi Usul kanunu'nun 359. maddesi uyarınca verilen mahkumiyet hükmünün özüne ilişkin incelemeye gelince:
SONUÇ : İhracatı geliştirmek amacıyla muayyen koşulların gerçekleşmesi halinde ihracatçılara ödenmesi öngörülen vergi iadesinin 213 sayılı kanunun 1. maddesi kapsamındaki vergi, resim, harç niteliğinde bulunmaması nedeniyle dava konusu eylem bu kanun açısından bir suç teşkil etmemekle beraber; suç tarihi olarak kabulü gereken son vergi iadesinin alındığı 08.05.1984 tarihi esas alındığında, müsnet suça ait TCK.'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi 08.11.1991 tarihinde dolmuş bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, CMUK.'nun 322. maddesine istinaden Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçuna ilişkin kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, sair hususların mahallinde takdir ve teemmülü gerekeceğine 30.12.1991 günü oybirliğiyle karar verildi.