 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1991/3104
K: 1991/3068
T: 13.09.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 1989 yılı aralık ayında yayınlanan Yazarı Sanık Günay Arslan'a ait Yas Tutan Tarih 33 kurşun isimli kitapla devletin bölünmezliği aleyhine propaganda yapıldığından İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığının 30.7.1991 gün ve 1991/747 Hz. sayılı yazıları ile yapılan toplatma talebinin reddine dair İstanbul 1. nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi yedek üyeliğinde verilen 31.7.1991 gün ve 1991/383 Müt. sayılı karara karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin İstanbul 1. nolu Devlet Güvenlik Mahkemesince ittihaz olunan 5.8.1991 gün ve 1992/-380 Müt. sayılı kararın:
Tüm dosya münderecatı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 27.7.1991 gün ve Güv. Şb. Baş. Yay. M.4. 7846 sayılı yazı ve eklerine göre, anılan kitabın 3713 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12.4.1991 tarihinden sonra 21.7.1991 tarihi itibariyle yeniden basımı yapılmış bulunduğundan vaki itirazın kabulü yerine yazılı olduğu şekilde reddine karar ittihazında isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 23.8.1991 gün ve 033852 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığının 28.8.1991 gün ve Y.D. 744 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla incelendi.
İçeriği suç teşkil eden basılı eserlerin yeniden yayınlanmasının yeni bir suç oluşturacağında kuşku bulunmamakta ise de, yazılı emir, Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen karararın istisnai olarak Yargıtayca denetlenmesini sağlayan, olağanüstü bir kanun yoludur. Bu olağanüstü ve istisnai olma özelliklerinin doğal sonucu olarak yazılı emir yoluyla bir kararın bozulabilmesi için diğer şartların yanında mahkemelerin asıl ceza davasını çözmeye devam etmesinin imkansız hale gelmesi, kanuna aykırılığın çözülmesi veya kanuna aykırılıktan doğan sonucun ortadan kaldırılması için başkaca bir yasal olanak kalmaması gibi koşullarında mevcudiyeti gereklidir.
Yine, basılan eserlerin toplatılması bir yaptırım olmayıp, CMUK.nun 86 ve müteakip maddelerinde düzenlenen ve önleyici tedbir olarak başvurulan bir hukuki zapt işlemidir. Hazırlık soruşturması aşamasında yayının toplatılması isteğinin reddi zapt işleminin yukarda değinilen niteliği itibariyle tamamen hakimin takdir yetkisine mevdu bir husus olup, yayın içeriğinin herhangi bir suçu oluşturup oluşturmayacağı da ancak açılan bir dava üzerine yapılacak yargılama sonucu belirlenebilir.
Bu nedenlerden dolayı sözü edilen karar yazılı emre konu teşkil edemiyeceğinden yazılı emre dayalı tebliğnamedeki bozma isteğinin REDDİNE, 13.9.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.