 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1991/31
K: 1991/316
T: 31.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 213 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET:Davaya konu iki tutanak da fatura düzenleme eylemi ile ilgili olduğundan, 29.5.1989 günlü tutanağa konu fatura aslı ile dipkoçanı getirtilerek tarih itibarıyla teselsül edip etmediği, karbon kaymasının mevcut olup olmadığı belirlenmeli, sonucuna göre suç kastı irdelenip hukukı durum tayin edilmelidir.
(213 s. VUK. m. 227, 230/1, 231/5)
213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefetten sanık Mustafa'nın yapılan yargılaması sonunda; beraatine dair, (Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 3.5.1990 gün ve 1990/189 esas, 1990/285 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
3505 sayılı Kanunla değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesi hükmü karşısında, 230/1. maddesinde gösterildiği üzere düzenlendiği tarih gösterilmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağı ve anılan Kanunun 231/5. maddesinde belirtilen 10 günlük sürenin, bu tür düzenlenmemiş sayılan faturalar için uygulanma olanağı bulunmadığı gibi, Maliye Bakanlığı'nca yayınlanan 173 nolu Vergi Usul Kanunun Genel Tebliğinin C/1-a bendindeki açıklamalara göre de, "muhtelif müşteriler" ibareli sevk irsaliyesi ile yapılan satışlarda malın teslim edildiği yer ve zamanda düzenlenmesi zorunlu faturalar için de uygulaması söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır.
Davaya konu 29.5.1989 günlü tutanakta, 15.757 liralık, seri A-13820 nolu faturada düzenleme tarihi bulunmadığı, 23.9.1989 günlü tutanakta ise, muhtelif müşteriler için sevk irsaliyesi düzenlendiği halde sevk irsaliyesinde gösterilip satışa sunulan emtia için fatura verilmediği açıklanmış bulunmaktadır.
Şu hale göre, her iki tutanağın fatura düzenlememe eylemi ile ilgili olduğunda kuşku bulunmadığı da nazara alınarak; 29.5.1989 günlü tutanağa konu seri A-13820 nolu, 15.757 liralık fatura aslı ile dip koçanı getirtilerek tarih itibariyle teselsül edip etmediği, karbon kaymasının söz konusu olup olmadığı belirlenerek, sanığın savunmasının değerlendirilmesi sonucuna göre suç kastı üzerinde durularak hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 31.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.