 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E. 1991/2803
K. 1991/3137
T. 17.9.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI
KORUMA KANUNUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET :Sit alanı içinde kaldığını bildiği binanın çatısına ilaveler yapan sanığın, suçunun oluşması için, korumaya ilişkin kurul kararının ilanının tamamlaması ve sanığa tebliği gerekmez.
(2863 s. KTVK. m. 9)
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefetten sanık Cengizhan'ın yapılan yargılaması sonunda; beraatine dair, (Aydın Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 23.10.1990 gün ve 1989/336 esas, 1990/139 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil idare vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın Sit alanı içinde kaldığı saptanmış bulunmaktadır. Bunda en ufak bir kuşku yoktur. Esasen bu husus sanık tarafından da kabul edilmektedir.
Yetkili kurulun "koruma" ya ilişkin kararının 1710 ve 2863 sayılı Kanunların öngördüğü bir biçimde ilânlarının tamamlanmadığı ve de sanığa tebliğ edilmediği bir gerçek olmakla beraber; sanığın hırsızlık soruşturması sırasında C. Savcısına verdiği 20.7.1989 tarihli ifadesinden, taşınmazın Sit alanı dahilinde kaldığını bildiği, başka bir ifadeyle ayrıntılarıyla kurul kararından haberdar olduğu anlaşılmaktadır.
"Koruma" ya ilişkin kurul kararlarının ilanı ve tebliği keyfiyeti, dava konusu ve benzeri suçların sübut şartı değildir. Kurul kararının varlığını kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde bilen bir kimse, kendisine isnat edilen suçun bu yönüyle tekevvün etmediğini ileri süremez. Yargıtay'ın benzer olaylara ilişkin kökleşen içtihatları bu merkezdedir.
Binaenaleyh, sanığın bu hususa dair savunması kabule şayan addedilemez.
Sanığın maddi eylemine gelince:
Mahallen yapılan keşfe ait tutanakta, sanığın annesinden kalan binanın çatısı üzerinde ve deniz tarafında bazı ilaveler yaptığı ve bunları 1989 yılında gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Sözü edilen ilavelerin belirlenen nitelikleri itibariyle 2863 sayılı Kanunun 9. maddesince yasaklanan inşai ve fiziki müdahalelerden sayılacağı izahtan varestedir.
Açıklanan bu duruma göre, sanığın unsurları itibariyle oluşan ve sübuta ermiş bulunan suçundan dolayı yazılı düşüncelerle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve müdahil idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 17.9.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.