 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1991/2533
K: 1991/2850
T: 08.07.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- 2863 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET: Sanığın ruhsatsız define araştırma fiili dışında, aramadan elde ettiği sikkeleri, araştırma suçunun oluşmasından sonra yeni bir kasıtla pazarlayıp satış yoluna gitmesi müstakil ikinci bir suç oluşturur.
(2863 s. KTVK. m. 27, 67, 74/2)
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefetten sanık Mesut'un yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair (Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 27.11.1990 gün ve 1990/92 esas, 1990/158 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
11.6.1990 gün ve 1510/612 sayılı iddianame münderecatından sanık hakkında, ruhsatsız define araştırma ve de bu araştırma sonucu bulduğu sikkeleri başkasına satma fiillerinden dolayı dava açılıp, sözü edilen sikkelerin elde ediliş biçimi gözönünde tutularak 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesi ile tecziye talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin de, sanığı ruhsatsız define araştırma ve bu araştırma ile elde ettiği define niteliğindeki sikkeleri başkasına satma fiillerini sabit ve muhakkak addettikten sonra, TCK.nun 79. maddesi hükmü gözönünde bulundurulmak suretiyle 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesine göre cezalandırıldığı görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamına nazaran, saman define elde etmek için araştırma yaparak araştırmadan elde ettiği sikkeleri sattığının kabulünde başka bir ifade ile davaya konu teşkil eden fiillerin sabit ve muhakkak addedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak:
2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesi, 50. madde ile yasaklanan ruhsatsız define araştırma fiilini suç sayarak ceza müeyyidesine bağlamıştır. Burada belirtilen suçun oluşması için define elde edilmesi şart değildir. Yasak olup suç sayılan fiil, define elde etmek için ruhsatsız araştırma yapmaktır.
Olayımızda ruhsatsız araştırma yapan sanık, defineyi (sikkeleri) bulduktan sonra bunları saklayıp bulundurmanın da ötesinde pazarlayarak satma yoluna gitmiştir.
Ele geçen sikkeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle bunların 2863 sayılı Kanunun kapsamına giren tasnif-tescile tabi müzelik değeri haiz kültür varlıkları oldukları belirlenmiştir.
2863 sayılı Kanunun 27. maddesi, tasnif-tescil dışı bırakılan ve devlet müzelerine alınmasına gerek görülmeyen kültür varlıklarının ticaretini izne başladığına göre, tasnif-tescile tabi olup müzelerce muhafazası gereken taşınır kültür varlıklarının izinli veya izinsiz bir şekilde ticarete konu teşkil edemeyeceğini kabul yerinde olur.
Şu hale göre, sanığın ruhsatsız define araştırma fiili dışında, aramadan elde ettiği sikkeleri, araştırma suçunun oluşmasından sonra yeni bir kasıtla pazarlayıp satışı yoluna gitmesi 27. maddeye yollaması ile 67. maddeye giren müstakil bir suç sayılması icabeder. Dairemizin ve Yargıtay CGK.nun kökleşen içtihatları da bu yoldadır.
Bu itibarla; sanık hakkında davaya konu teşkil eden her iki fiile bağlı olarak, oluşan müstakil nitelikteki iki ayrı suçtan dolayı 2863 sayılı Kanunun 74/2 ve 67. maddeleri uyarınca ayrı ayrı ceza tayini gerekirken, TCK.nun 79. maddesi uygulaması ile yazılı şekilde ceza tayin edilmiş olması temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi sayılmamış ve açıklanan nedenler karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, incelenen dosya münderecatına göre ve yukarıdaki açıklamalara göre verilen kararda eleştiri dışında usul ve kanuna aykırı bir cihet görülmediğinden sanığın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak (ONANMASINA), 8.7.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.