 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1990/4303
K: 1991/238
T: 25.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefetten sanıklar Turan Haznedaroğlu ve İlhan Ilgaz'ın yapılan yargılamaları sonunda; sanık İlhan Ilgaz'ın beraatine, sanık Turan Haznedaroğlu'nun ise mahkumiyetine dair ŞİŞLİ 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.6.1990 gün ve 1987/368 esas, 1990/561 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil idare vekili ile sanık Turan Haznedaroğlu vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeye konu olduğu iddia edilen malları satan kişi veya kişilerin açık kimliği bildirilmemiş olmasına ve vergi ziyaına sebebiyet verildiği dosya içeriği ile sabit bulunmasına göre tebliğnamenin A ve B bendinde gösterilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak ;
1- Raporu hükme dayanak alınan bilirkişi kurulundan Esin Akbulut'a yemin verilmemesi suretiyle CMUK.nun 72. maddesine muhalefet edilmesi,
2- 16 Temmuz 1981 günlü Resmi Gazetede Maliye Bakanlığınca yayınlanan 143 Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin X-A/1. maddesinde açıklandığı üzere; cezanın suçu bilfiil işleyen kimseye çektirilmesi cezada şahsilik prensibi gereği olup esas amaç, suçun şekil sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcilerin cezalandırmak olmasına, bu nedenle de cezaya muhatap olarak kanuni temsilci'nin suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı da dikkate alınarak Türk Ticaret Kanunun 319. maddesi 2. fıkrası hükmüne göre Hasaç Hazır Giyim A.Ş. esas mukavelesi de incelenerek şirket temsil selahiyeti ile idare işlerinin kim tarafından yürütüldüğü kesin olarak saptanarak sonucuna göresanıkların hukuki durumu tayin ve takdiri gerekirken sanıkların Turan Haznedaroğlu'nun mahkumiyetine İlhan Ilgaz'ın ise beraetine karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Maliye ile uzlaşma yoluna giderek hazine zararını karşıladığı anlaşılan sanık hakkında TCK.nun 59. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b- Suçun işlendiği yerde ilan ile yetinilmesi yerine yazılı şeklide, Ankara ve İzmir'de de ilana karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve müdahil İdare ile sanık vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.