 |
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1990/2672
K: 1990/3776
T: 13.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Basın yoluyla milli duyguları zayıflatmak ve ortadan kaldırmaya matuf propaganda yapmaktan sanıklar Semih Gümüş ve Mevlüt İlgin'in yapılan yargılamaları sonunda; Mahkumiyetlerine ve sorumlu müdür olan sanık Semih Gümüş için tayin edilen hürriyeti bağlayıcı cezanın Basın Kanununun 16/1 nci maddesi gereğince para cezasına çevrilmesine dair İSTANBUL (2) No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 1.6.1990 gün ve 1989/150 Esas, 1990/173 karar sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş ve sanık Mevlüt İlgin yönünden incelemenin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle kısmen duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1- Toplanan deliller ve dava konusu musa Anter ile, Kürt sorunu üzerine "Kürtlerin varlığını kabul etmekten başka çare yok" başlıklı yazı karar yerinde incelenip sanık Semih Gümüş'ün suçunun subutu kabul yazı içeriği ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle adı geçen sanığa ait mahkumiyet hükmünün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık Mevlüt İlgin hakkında ki temyize gelince :
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak:
Basın Kanunun 16 ncı maddesi 1 nci bendi "Mevkutelerle işlenen suçlardan sorumluluk, suçu vücuda getiren yazıyı yazan ..... ile beraber mevkutenin ilgili sorumlu müdürüne aittir" hükmünü içermektedir.
Bu hüküm, "yazıyı yazan" kimsenin basın yoluyla işlenen suçların asli faillerinden biri olduğunu göstermektedir.
Burada önemli olan husus, "yazıyı yazan" tabiri ileneyin katedildiğidir.
Bilindiği üzere, "yazı esasta bir fikir ürünüdür. Bu ürünün yegane sahibi de o fikrin sahibidir. "Binaenaleyh, "yazıyı yazan" tabiri ile yazıyı maddeten değil, fikren meydana getiren kimsenin kastedildiğinin kabulü gerekir.
İncelenen olayda; İstanbul'da çıkan "Adımlar" adlı gazetenin 27 Ağustos - 9 eylül 1990 tarihli 17 sayılı nüshasının 14 ncü sahifesinde yayımlanan Musa Anter ile, kürt sorunu üzerine/ "Kürtlerin varlığını kabul etmekten başkaçare yok" başlığını taşıyan suç konusu yazının, mezkur gazetede sözleşmeli muhabir olarak çalışan sanık Mevlüt İlgin'in Musa Anter adındaki şahısla yaptığı mülakata ilişkin bir yazı olup, muhabirine ait kişisel hiçbir yorum ve görüşü içermediği, suç teşkil ettiği iddia ve kabul edilen hususların tamamen mülakatı veren şahsın açıkladığı görüşlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Sanığı, soruşturma aşamalarında verilen görev icabi yapmış olduğu röportajı aynen gazetesine intikal ettirdiği şeklinde savunmalar yaptığı saptanmış bulunmaktadır.
Öte yandan; sanık vekili tarafından temyiz aşamasında Dairemize verilmiş olan sanık ile Adımlar Gazetesi arasındaki 1.9.1989 tarihli 10 maddelik sözleşme metni örneğinin tetkikinden bu sözleşmenin; muhabir mevlüt ilgin'in röportaj alanında görevi indirildiği (m.1), röportaj yapılacak kişi v ekonuyu gazetenin tesbit edeceği (m.5), sorulacak soruyu tesbit etme yetkisinin gazeteye ait olduğu (m.6), soruların yanıtları, yanıtlayan kişinin isteği üzerine yazılı veya sözlü alınacağı (m.7),kasete alınan yanıtları çözmek, yayına hazırlamak veya yayınlanıp yayınlanmamasına karar vermek, ayrıca yanıtlarda gerektiğinde kısaltmalar yapmanın gazeteye ait olduğuna (m.8) dair hükümler ihtiva ettiği, aynı şekilde verilen ve konusu yayın hakkında bilgi verirken, soruların muhabirle yapılan sözleşmenin 6. maddesi gereğince gazete tarafından hazırlandığı, röportaj başlığının gazetece yazıdan çıkarılarak konulduğu, yayınlanmasına yazı işleri müdürü tarafından karar verilen röportajdaki beyan ve düşüncelerin hiç bir ekleme yapılmadan kendisine ait oluduğuna dair Musa Anter'in muhafakatı alınarak yayınlandığı, sözü edlen yazının Musa Anter'den onaylı orjinalinin gazete arşivinde olduğu yolunda açıklamalar yapıldığı görülmüştür.
Bu duruma göre, "Adımlar" gazetesinde sözleşmeli röportaj muhabiri olarak çalıştığı anlaşılan sanık Mevlüt İlgin'in, dava konusu röportajyazısının içeriği nedeniyle basın kanunun 16. maddesinin 1. bendi uyarınca sorumlu tutulup tutulmayacağının belirlenebilmesi için, gerçekten böyle bir röportaj yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa cevapların Musa Anter'e ait olup olmadığı hususlarının tahkik ve tesbiti gerekmektedir."
Mahkemece bu yolda herhanggi bir tahkikat yapılmadan ve bilhassa savunma ile dava konusu yazının belirtilen özelliği gözönünde tutularak gazete idare hanesinden lüzumlu bilgiler istenip varsa ilgili belgeler celb ve incelenmeden lafzi yoruma dayanılmak suretiyle sanık Mevlüt İlgin hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları ile sav ve vekilinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebebden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA 13.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.