Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2006/576
K: 2006/1231
T: 27.02.2006
ZİLYETLİKLE KAZANMA
SURİYE UYRUKLULARA AİT TAŞINMAZLAR

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti : Zilyetlik yoluyla kazanılma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kayıt maliki Suriye uyrukludur. 1062 sayılı Yasa gereğince Suriye uyruklu kişilerin Türkiye'de gayrimenkul iktisabı mümkün olmadığı gibi, bu kişilerin tüm menkul, tapulu ve tapusuz taşınmazlarına Hazinece el konulmuştur. Bu nedenlerle bu kişilerin taşınmazlarının zilyetlikle iktisabı mümkün değildir.
(1062 s. MBKm. 1)
(4721 s. MK m. 713)

Nurten ve müşterekleri ile Hazine, A... Belediye Başkanlığı, S... Köyü Tüzel Kişiliği ve Ali oğlu Hasan tereke temsilcisi Ahmet Şükrü aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Hatay 3. Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 22.11.2005 gün ve 585/300 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacılar vekili, dava konusu 63 parselin Ali oğlu Hasan adına kayıtlı olup, bu şahsın 150 yıl önce öldüğünü, tapu kaydının intikal görmediğini, harici satınalma nedeniyle vekil edenlerinin 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarrufta bulunduklarını, tapu kaydının TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili, zilyetlik şartlarının oluşmadığını, haksız ve yersiz dava olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı Ali oğlu Hasan Tereke Mümessili Ahmet Şükrü, bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir.

Mahkemece, tapu maliki Ali oğlu Hasan'ın Suriye uyruklu olduğu ve Suriye uyruklu şahıslar adına kayıtlı taşınmazların kanun ve yönetmelikler gereğince tapu devirlerinin ve zilyetlikle iktisapları önlendiğinden ve taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava TMK.nun 713/2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Dava konusu 63 parsel 01.11.1930 tarihinde Fransız Kadastrosu yoluyla, senetsizden Ali oğlu ölü Hasan adına kayıt ve tescil edilmiştir. 63 parsele ait kadastro tutanağı tercümesinde taşınmazın Suriye Devleti, İskenderun Sancağı, Antakya Kazası, Saraycık Köyü hudutlarında kaldığı kabul edilerek, "Suriyeli Antakya yerlisi" Hacı Ali oğlu Hasan adına kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır. Tapu maliki Hasan'ın veraset ilamı alınıp terekesine de mümessil tayin ettirilerek davaya dahil edilmiş ve taraf teşkili bu şekilde sağlanmıştır. Dava konusu taşınmazın önceleri 1956 tarihinden itibaren Hüseyin zilyet ve tasarrufunda iken 20 yıl önce davacıların miras bırakanı Nafi'ye sattığını ve satın aldığından itibarende miras bırakan Nafi ve mirasçıları davacıların dava tarihine kadar zilyet oldukları yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından beyan edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre kayıt maliki "Ali oğlu Hasan" Suriye uyruklu bir kişidir. 15 Haziran 1927 tarihinde yayınlanan 1062 sayılı "Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Karşı Mukabele-i Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkındaki Kanun"un koyduğu misilleme kuralına uygun olarak ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan 13.01.1939 gün 2/10250 ve 14.02.1942 gün ve 2/1717 sayılı kararnamelerle 1939 tarihinden itibaren bir Suriyeli'nin Türkiye'de gayrimenkul iktisabı mümkün olmadığı gibi bu tarihten sonra bir Suriyeli'ye ait taşınmazın da bir Türk'e devri mümkün olmayacaktır. Yine 01.10.1966 gün ve 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve bunun uygulama şeklini gösteren yönetmelik hükümleri uyarınca Suriye uyruklu kişilerin tüm menkul, tapulu ve tapusuz taşınmazlarına Hazinece el konulmuştur. Yukarıda açıklanan kanun, kararname ve yönetmelikler uyarınca Suriye uyruklu şahıslara ait taşınmazların zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine göre davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), 27.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • [Ticari krediler] see this here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:42
  • [Kredi notu] check it out sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:36
  • you could try here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:20
  • [Bankalar hukuku] read this article sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini