 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2006/2068
K: 2006/2696
T: 20.04.2006
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
- ÖNCESİ ORMAN OLAN YERLER
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti : Öncesi orman olup nitelik kaybı nedeniyle, kanunlar uyarınca, Devlete kalan taşınmazlar tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamazlar.
(4721 s. MK m. 713)
(3402 s. Kadastro K. m. 16,18)
Muhammet ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Ortaca Sulh Hukuk Hakimliği)nden verilen 30.12.2005 gün ve 9/284 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, miras yoluyla intikal, bağış ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 105 ada 8 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 2/B maddesi hükmü uyarınca zilyetlikle kazanılamayacağını, Kanunlar uyarınca Devlete geçen yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
105 ada 8 parsele ait kadastro tutanağının incelenmesinde; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu açıklanarak 05.05.1999 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edildiği görülmüştür.
Davacı vekili, dava konusu yerin Hazine adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar vekil edeni tarafından 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edildiğini bildirmiş, yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının iddiayı doğrular mahiyette anlatımda bulunmaları üzerine mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya arasında bulunan yetkili Orman Kadastro Komisyonunca düzenlenen sınırlama ve çıkarma işlemine ilişkin belgeler ve ormancı bilirkişi tarafından düzenlenen 28.11.2005 günlü raporda, dava konusu taşınmazın 1944 yılında 3116 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca yapılan sınırlandırma çalışmaları sırasında orman sayılan yerlerden iken 1975 yılında yapılıp 1976 yılında kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 2/B maddesi uygulaması uyarınca nitelik kaybı sebebiyle orman dışına çıkarılan yerlerden bulunduğu açıklanmıştır.
Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle kesinleşen orman sınırlandırma hattının içerisinde kalan 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1. maddesi hükmü uyarınca orman sayılan yerlerdendir. Ormanların olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Çıkarma tarihinden önce bu yerler üzerinde sürdürülen zilyetlik kazanma bakımından herhangi bir değer taşımaz. Somut olayda; dava konusu yerin çıkarma tarihinden önce davacı ve miras bırakan babası tarafından tasarruf edildiği bildirilmiş ise de, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1. maddesi hükmü karşısında zilyetlik ve tasarruf herhangi bir değer taşımaz.
Nitelik kaybı sebebiyle çıkarma tarihinden sonraki evreye gelince: Nitelik kaybı sebebiyle orman dışına çıkarma 20.06.1973 tarihinde kabul edilen . 1744 sayılı Kanunla getirilmiştir. Anılan Kanunun 1. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi değiştirilmiş, 15.10.1981 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan yerlerin orman sınırları dışına çıkarılacağı hüküm altına alınmıştır. 1744 sayılı Kanunda öngörülen çıkarma işlemlerinin süresinde yerine getirilmemesi üzerine 23.09.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2896 ve 05.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3302 sayılı Kanunla 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi hükmü yeniden değiştirilmiş, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmiş olan yerlerden Devlete ait olanların Hazine adına, hükmü şahsiyeti haiz kamu kurumlarına ait yerlerin bu kurumlar adına, hususi ormanların ise sahipleri adına orman dışına çıkartılacağı, uygulama kesinleştikten sonrada tapuda kesin düzeltme ve tescil işleminin yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Az öncede açıklandığı üzere; dava konusu yer 1975 yılında nitelik kaybı sebebiyle Hazine lehine orman dışına çıkarılan yerlerdendir. Kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerler olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla kazanılmaz. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi hükmü uyarınca, Devlete kalan taşınmaz mallar tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilemezler. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi hükmü uyarınca nitelik kaybı sebebiyle dışarı çıkarılan yerler de kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmazlardandır. Kanunlar uyarınca Devlete kalan yerler üzerinde olağanüstü zamanaşımı işlemeyeceğinden davacının süresi neye ulaşırsa ulaşsın böyle bir yerdeki zilyetliği iktisap bakımından bir değer taşımaz. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yerinde bulunmadığından davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), 20.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.