 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2005/238
K: 2005/3312
T: 26.4.2005
- TAPU KÜTÜĞÜ
- İYİ NİYET KURALI
- İSPAT YÜKÜ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırılık nedeniyle açılan tapu iptali davalarında dava açılmakla davalının iktisabının kötü niyetli olduğu ileri sürülmüş olduğundan bu husus davacı tarafından kanıtlanmak, delilleri yöntemince araştırılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
(4721 s. MK. m. 1023)
Zekiye ile Hattuç ve Cuma aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Gaziantep 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 29.11.2004 gün ve 935/707 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, adına tespit ve tescil edilen 111 ada 2 parselle bir bütün olan dava konusu 3 parselin kadastro çalışmaları sırasında davalı Hattuç adına tespit ve tescil edildiğini, onun da satış ve devri ile davalı Cuma'ya geçtiğini açıklayarak 111 ada 3 parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hattuç, davaya bir itirazı olmadığını bildirmiştir.
Davalı Cuma, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Cuma vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parsel dava tarihinden önce 27.2.2001 tarihinde davalı Cuma'nın adına satış yoluyla tescil edilmiştir. Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin bu tür uyuşmazlıklarda davanın kayıt malikine karşı açılması yeterli olup, ayrıca önceki malik veya satıcılarına davanın yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Davalı Hattuç hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu yön bozma sebebi sayılmamıştır.
İşin esasına gelince; 6875 m2 yüzölçümüne sahip 111 ada 3 parsel, senetsizden 7.9.1992 tarihinde davalı Hattuç adına tespit ve tescil edilmiş, 27.2.2001 tarihinde tapudaki satışla davalı Cuma adına tapuya tesciline muvafakat ettiğini bildirmişlerdir. Dava konusu parselin davacıya ait olduğu belirlenmiş bulunduğuna göre aşağıda belirtilen husus dışında davalı Cuma'nın diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Az öncede açıklandığı üzere; davalı Cuma, dava konusu parseli tapuda satın almıştır. TMK.nun 1023. maddesi hükmüne göre, tapu kütüğündeki tescile iyi niyete dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak iktisap eden kimsenin bu iktisabı korunur. Anılan hüküm uyarınca kural olarak davalı iktisabında iyi niyetli sayılır. Ancak, 8.11.1991 gün ve 4/3 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı ile MK.nun 931 (TMK. 1023) maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırılık nedeniyle açılan tapu iptali davalarında, dava açma iradesinin kötü niyete dayalı olduğu iddiasını da taşıdığı kabul edilmiş olup, davalının iktisabında kötü niyetli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Dava açılmakla davalının kötü niyetle iktisapta bulunduğu ileri sürüldüğüne göre bu hususun davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir. Davalının iktisabında kötü niyetli olduğu yolundaki davacının delillerinin sorulması, göstereceği delillerin yöntemine uygun bir biçimde toplanıp ondan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Bu yön göz önünde tutulmadan ve davacının delilleri toplanılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Cuma vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11,90 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.