Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2005/1694
K: 2005/2129
T: 18.3.2005
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • TAPU DIŞ! SATIM

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti: Davacı kayıt maliki davalıdan bağımsız bölümü satın ve devraldığını ileri sürmüştür. Davacının Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca taşınmazın belli bir payını satın alması mümkün iken, haricen satın almış olması kendisine bir hak sağlamaz.
(4721 s. MK. m. 684, 706)
(818 s. BK. m. 213)
(2644 s. Tapu K. m. 26)
Yusuf ile Mehmet aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Pendik 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 26.5.2004 gün ve 833-388 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, 836 ada 87 parsel üzerindeki binada yer alan 1 adet daireyi 6.000.000.000.-TL. karşılığında davalıdan satın ve devraldığını, inşaatın tamamlanmış olmasına karşın davalının tapuda takrir vermekten kaçındığını belirterek, bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, bu isteği yerinde görülmediği takdirde ödenen satış parasının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, satışın söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tapulu bir taşınmazın veya üzerindeki bağımsız bölümün haricen satış ve devrinin geçerli olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün üzerinde yer aldığı 836 ada 87 parsel davalı Mehmet ile davada taraf durumunu almayan 3. kişiler adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunmaktadır.
Davacı vekili, bu parsel üzerinde yapılan binada yer alan bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tapulu taşınmaz üzerindeki bir bina ve bağımsız bölümler TMK.nun 684. maddesi hükmü uyarınca bütünleyici parça niteliğindedir. Aynı Kanunun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümlerine göre; tapulu bir taşınmazın devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Resmi memur önünde yapılmayan sözleşme hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak tapulu bir taşınmazın veya üzerindeki bağımsız bölümün iptal ve tesciline karar verilemez. Mahkemece, anılan hükümler uyarınca yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bundan ayrı, somut olayda 30.9.1988 gün 2/2 sayılı Yargıtay Içtihatı Birleştirme Kararının da uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Anılan Içtihatı Birleştirme Kararında, Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması halinde olayın özelliğine göre hakimin MK.nun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceği benimsenmiştir. Anılan içtiha-di Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için tapuda devir borcunun mümkün olmaması gerekir. Somut olayda; davacı, kayıt maliki davalıdan bağımsız bölümü satın ve devraldığını ileri sürmüştür. Davacının Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat irtifakı veya taşınmazın belli bir payını satın alması mümkün iken, haricen satın almış olması kendisine herhangi bir hak sağlamaz. Esasen anılan Içtihatı Birleştirme Kararı sınırlı olarak yüklenici ile alıcı arasında yapılan harici satımlar yönünden uygulama kabiliyeti bulmakta olup, arsa sahibinin yapmış olduğu satışlar yönünden gözetilmemesi gerekir. Davacının içtihatı birleştirme kararı uyarınca da bu yerin tescilini istemesi mümkün olmaz. Tüm bu açıklamalar karşısında, davanın reddine ilişkin hüküm doğru olmaktadır. Diğer yönden, harici satışta kanıtlanmamış bulunduğuna göre satış parasının hüküm altına alınmamış olmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 10,10 YTL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,10 YTL'nın temyiz edenden alınmasına, 18.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini