T.C.

YARGITAY

8. Hukuk Dairesi

E: 2004/6284

K: 2005/1981

T: 15.3.2005

Yargıtay Kararı

• Hukuki Net
• İçtihatlar
• Mevzuat
• Hukuk Forum

İçtihat Özeti: Harici satış tespit tarihinden sonra yapılmıştır. Tapulu yerin Tapu Sicil Müdürlüğü önünde yapılmayan satış ve devri geçersizdir.

(4721 s. MK. m. 705) {3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b)

Ali ve Hasan ile Naciye ve Pembe, dahili davalılar Mehmet ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Alanya 2. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 27,11.2001 gün ve 510-519/820 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar Naciye ve Pembe vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı Ali vekili ve yargılama aşamalarında davayı izleyen iflas masası temsilcisinin vekili 1209 parsel kapsamında kalan 27 dönümün karşılığı olan paya ait tapu kaydının iptali ile Ali adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

Yargılama oturumlarına katıian kayıt malikinin mirasçıları ile davaya katılan Mehmet davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne, 1209 parselin davalıların miras bırakanı Şevki'nin payına isabet eden 800.000/6.400.000 payının iptali ile Ali adına tapuya tesciline, İflas Dairesine verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Naciye ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu payları kapsayan 1209 parselin esası 476 parseldir. 395025 m² yüzölçüme sahip 476 parsele ait kadastro tutanağında, Temmuz 1951 tarih ve 37 numaralı tapu kaydının 474 ve 475 parselleri kapsadığı, 476 parsel üzerinde kayıt malikinin 3-5 yıldan bu yana zilyet olduğunun muhtar ve bilirkişiler tarafından bildirilmesi üzerine 17.7.1956 tarihinde tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, Nazmi mirasçıları Memnune ve arkadaşları, dava konusu yerin 17.7.1943 tarih ve 37 nolu tapu kaydının kapsamında kaldığı, Orman İdaresi orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle süresinde Alanya Tapulama Mahkemesine açtıkları kadastro tespitine itiraz davasının sonunda 13.5.1986 gün, 3/61 esas ve karar sayılı hükümle dayanak tapu kaydının kapsamında kalan ve krokide E harfi ile gösterilen 116240 m² yere ait tespitin iptali ile davacı Memnune ve arkadaşları adına tapuya tesciline, geriye kalan bölüm hakkındaki davanın reddine, tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince onanarak, 13.5.1993 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Somut olayda; davacı Ali ve iflasının karar altına alınması üzerine İflas İdaresi temsilcisinin vekili hükmen Memnune ve arkadaşları adına 1209 parsel numarasıyla tescil edilen parselin kapsamında kalan 27000 nf'lik bölümün 14.10.1983 tarihinde kayıt malikinin miras bırakanları Şevki tarafından Ali'ye satılıp devredildiğini, bu yere ait tapu kaydını vermekten kaçındığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.

Dava konusu paylara ilişkin taşınmaz hükmen oluşan 1209 parsel içinde kalmaktadır. Bu parselin esası olan 476 parsel belgesizden tespit edilmiş ise de, yukarıda tarih ve sayısı yazılı Alanya Tapulama Mahkemesinin hükmüyle kayıt maliklerine bırakılan 116240 m² yerin dayanak 17.7.1943 tarih ve 37 nolu tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Satış tespitten sonra kesinleşmeden önce yapılmıştır. Kesinleşen hükümle 1209 parselin öncesi itibariyle tapulu olduğu belirlenmiştir. Tapulu bir yerin Tapu Sicil Müdürlüğü önünde yapılmayan satış ve devri geçersizdir. Diğer yönden, harici satış tespit tarihinden sonraki bir dönemde yapıldığı için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin de uygulanması söz konusu olamaz. Hal böyle olunca, davacı Ali ve iflası üzerine İflas Masasının 14.10.1983 günlü harici satışa dayanarak bu yerin iptal ve tescilini istemeleri mümkün değildir. Açıklanan gerekçeler karşısında mahkemece harici satışın yapıldığı tarihten dava tarihine kadar kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Davalı Naciye ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINAYargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 400 YTL Avukatlık ücretinin Ali'den alınarak Yargıtay duruşmasında Avukat marifetiyle temsil olunan Naciye ve arkadaşlarına verilmesine ve 189.00 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.