 |
T.C
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4893
K: 2004/5409
T: 07.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KÖY BOŞLUĞU
- KÖY ORTA MALI
- YOL FAZLASI
- ZİLYETLİKLE KAZANIM
4721 s. MK/639
3402 s. KadastroK/14,17
S. Ö. ile Hazine ve Bozyurt Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Nazilli Sulh Hukuk Hakimliği'nden verilen 28.4.2004 gün ve 1089-418 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar Hazine ve Bozyurt Köyü Tüzel Kişiliği vekilleri taraflarınca süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Davacı vekili, 22.08.2001 havale tarihli dava dilekçesiyle; Bozyurt Köyü, Zerdali Kuyu mevkiindeki tahmini 160 m2'lik yeri 15.04.1979 tarihinde makbuz karşılığında köy tüzel kişiliğinden satın aldığını, zilyetliğin 22 yıldan beri kendisinde olduğunu, yol boşluğu niteliğindeki bu yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı köy tüzel kişiliği vekili 7.11.2001 tarihli dilekçede açıklanan nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili, davacı yararına MK'nun 639/1 ve 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 25.02.2003 tarihli teknik bilirkişilerce düzenlenen krokide A harfi ile işaretli 250 m2'lik yerin davacı adına tapuya tesciline, yargılama giderleri ve avukatlık parasının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde köy tüzel kişiliği vekili ve Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; Davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde arazi tapulaması 1971-1973 yıllarında yapılmıştır. Çekişmeli yer yol olarak paftasında gösterilmiştir.
Öte yandan, köy boşluklarının ya da köy orta mallarının köy tüzel kişiliği veya köy derneği tarafından satışı hukuken mümkün değildir. Ancak, yol fazlası olan ve terk edilen yerlerin koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılması mümkündür. Yargıtay'ın istikrar kazanmış kararları bu yöndedir.
Ne var ki, dosyada mevcut mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarından dava konusu yerin boşluk olduğu, davacının iki sene öncesine kadar bu yere sahiplenmediği, herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığı, iki yıl önce bu yerin etrafına beton set yaparak sahiplenmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Ziraatçı bilirkişi, dava konusu yerin halen çalılıkla kaplı olduğunu ve taşlık niteliğinde bulunduğunu, tarımsal faaliyet yapılmadığını rapor etmiştir. Öyle ise, davacı yararına zilyetlik ve imar ihya yoluyla mülk edinme koşulları gerçekleşmemiştir.
Kabule göre de, davalılar yasal hasımdır. Davanın davacı yararına sonuçlanması halinde dahi yargılama giderleri ve avukatlık parasının davacı üzerinde bırakılması gerekir. Bir başka anlatımla, davalıların yargılama giderleri ve avukatlık parasıyla sorumlu tutulmaması icap eder.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken maddi olay ve delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucunda yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen sebeplerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 10.100.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edenlerden Bozyurt Köyü Tüzel Kişiliği'ne iadesine 07.07.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.