Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2003/8795
K: 2004/855
T: 17.2.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


  • MÜDAHALENİN MEN'İ
  • HUSUMET
İçtihat Özeti: Davacılar, kendilerine zarar veren kuruluşun il temsilciliğini davalı göstererek tarafta değil temsilcide hata yapmışlardır. Bu gibi durumlarda HUMK. 3911-2 maddesi gereği davacıya davayı gerçek hasıma yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerekir. Bu yapılmaksızın davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
(1086 s. HUMK. m. 39/1-2)
(HGK. Kararı - 21.3.1984 tarih ve 1981/4-1103 E., 1984/300 K.)
Ahmet ve müşterekleri ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü aralarındaki elat-manın önlenilmesi, tespit ve tedbir davasının reddine dair (Bartın 2. Asliye Hukuk Hâkimliğimden verien 16.10.2003 gün ve 342/366 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, davalı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü aleyhine açtıkları dava ile bu müdürlüğün yol çalışmaları sırasında tarlalarına zarar veren bölümü çalışmalarının herhangi bir plana dayanmadığını, haksız olduğunu açıklayarak davalı il Müdürlüğü'nün müdahalesinin men'ine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü temsilcisi, Köy Hizmetleri il Müdürlüğü'nün kuruluş kanunu olmayan, tüzel kişiliği bulunmayan bir kuruluş olduğunu, husumet yöneltilemeyeceğini, dolayısıyla husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar
verilmiştir.
Davacılar kendilerine zarar veren kuruluşu Köy Hizmetleri
İdaresi olarak kabul edip bu hizmeti sunan kuruluşun il
temsilciliğini davada hasım olarak göstermişlerdir. Oysa gerçek
hasım, kuruluş kanunu olan ve tüzel kişiliği haiz bulunan Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü'dür. Dava edilen ile temsilde hata
edilen arasında üst-alt ünite ilişkisi vardır. Davacılar, kendilerine
zarar veren kuruluşun il temsilciliğini davalı göstererek tarafta
değil, temsilcide hata yapmışlardır. Bu gibi durumlarda
HUMK.39/1-2 maddesi gereği davacıya davayı gerçek hasıma
yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerekir
(H.G.K. 21.3.1984 T. 1981/4-1103 E, 1984/300 K.). Bu
yapılmaksızın davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar
verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazları
yerinde görüldüğünden kabulü ile eksik incelemeye dayalı usul ve
yasaya aykırı hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca
(BOZULMASINA)
ve 8.000.000.-lira peşin harcın istek halinde
temyiz edenlere iadesine 17.2.2004 tarihinde oyçokluğuyla karar
verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, davalı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nce yol yapımı
nedeniyle yol altında kalan taşınmazlara elatmanın önlenmesi
isteğine ilişkindir. Dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere
uyuşmazlık köy yolunun yapılmasına ilişkindir. 3202 sayılı
Kanunun 1. maddesine göre Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı bir kuruluştur.
Anılan Kanunun Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün
görevlerini düzenleyen 2. maddenin 1. bendinde aynen "Devlet ve
il yolları ağı dışında kalan köyler ve bunlara bağlı yerleşme
birimlerinin, orman yollarının ve orman içi yollarının yol ağını
tespit etmek, bu yolları, köprüleri, sanat yapılarını, köy içi
yollarını yapmak, mevcutları geliştirmek, trafik güvenliği
yönünden gerekli istikamet ve kilometre levhaları ile diğer
işaretleri düzenlemek" olarak belirlenmiştir. Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü'ne kanun gereği verilen bu görevlerin yerine
getirilmesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklarda davanın
yoldan yararlanan köy tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Başka
bir anlatımla; Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü veya bağlı İl
Müdürlüklerinin yol yapımı köye yardımdan ibarettir. Bu nedenle
Köy Hizmetleri teşkilatı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu
nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; aktif
husumet ehliyeti bulunmayan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü
aleyhine dava açılmış ise de, dava redde ilişkin olup sonucu
itibariyle doğru görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulması
yönünden oluşan Yüksek Dairenin değerli çoğunluğunun bozma
düşüncesine katılmıyorum. 17.2.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Başkan Süleyman SAPANOĞLU
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini