 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2003/6165
K: 2003/6104
T: 6.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MİRAS NEDENİYLE VE KAZANMAYI SAĞLAYAN ZİLYETLİĞE DAYANILARAK TAPU İPTALI VE TESCİL
- ELBIRLİĞİ MÜLKİYETİ
İçtihat Özeti: TMK.nun 702. maddesinde elbirliği miilkiyetinde kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça tasarrufi işlemlerde ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Anılan yasanın ilgili maddesi uyarınca tüm ortaklarının davaya katılımını sağlamak ya da miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle onun huzuru ile davaya devam olunması gerekir.
(4721 s. MK. m. 640, 702)
. Mustafaile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Akdağmadeni Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 13.05.2003 gün ve 531-173 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesiHazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği duşünüldü:
Davacı, miras ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 113 ada 149 parselin Hazine Üzerindeki tapu kaydının iptali ile miras bırakan Şevki mirascıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, herhagi bir açıkamada bulunmaksızın davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tespit tarihinekadar kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisitarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu parselinmiras bırakanı Şevki'den kaldığını ileri sürmüştür. Mirascıiık belgesine göre, 8.9.1987 tarihinde ölen Şevki'nin davacıdan başka mirascıları bulunmaktadır. Şevki'nin ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, davacı Mustafa tüm mirascılar adına iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. TMK.nun 702. maddesinde elbirliği mülkiyetinde kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça tasarrufi işlemlerde ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, tüm ortaklar tarafından birlikte davanın açılması veya ortaklardan birinin tek başına dava açması halinde diğer ortakların açılmış buiunan davayakatılmalarinı sağlamak suretiyle olurlarının alınması, yada TMK.nun 640. maddesi hükmü uyarınca miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle onun huzu.ru ile davaya devam olunması gerekir. Mahkemece, TMK.nun 640. maddesinin 4. fıkrasıhükmüne dayanılarak, mirascılardan her birinin terekedeki hakların korunmasını isteyebileceği, bu korunmadan tüm mirascıların yararlanacağı gerekçesiyle diğer mirascılarının katılmasına veya miras ortaklığına temsilci tayinine gerek olmaksızın davanıngörülmesi gerektiği görüşünden hareketle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 1.1.2002 tarihinde yürürlüğegiren TMK.nun 702. maddesinin 4. fıkrasında "Mirascılardan her biri terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korunmadan mirascıların hepsi yararlanıl''' denilmiştir. Mahkemenin gerekçesi anılan bu hükme dayanmaktadır. Dairemizin uygulamalarına göre, anılan bu hüküm mülkiyete dayalı elatmanın önlenilmesine veya zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda uygulama kabiliyeti olan bir hükümdür. Mülkiyetin aktarılmasına ilişkin davalarda ise, TMK.nun 702. maddesinde düzenlenen ana ilke uyarınca tüm mirascıların birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin dava koşulu yönünden benimsediği gerekçeye katılmak mümkün bulunmamaktadır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre, tereke elbirliği hükümlerine tabi bulunduğuna ve davacıdan başka mirascıların bulunduğu dosya arasındaki miraseılık belgesinden anlaşıldığına, tüm mirascılar adına iptal ve tescile karar verilmesi istenildiğine göre, diğer mirascıların açılmış bulunan davaya olurları alınmak suretiyle davaya katılmalarının sağlanması ya da miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle davanın yürütülmesi gerekir.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine y.er olmadığına 6.10.2003 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.