 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2002/9157
K: 2002/9473
T: 23.12.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ BÜTÜNLEYİCİ
· PARÇALAR
ÖZET: Taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar, MK.nun 684. maddesinde yazılı bütünleyici parçalan olduğundan, taşınmaz üzerindeki ağaçların tapu kütüğünün ilgili sahifesine bağımsız bir hak olarak tescili veya kütüğün beyanlar hanesine şerh edilmesi mümkün değildir.
(4721 s. MK. m. 684)
İsmail ve Turgut ile Hazine aralarındaki tescil davasının reddine dair (Aydın 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 23.9.2002 gün ve 305/1072 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, dava konusu parsel üzerinde yetiştirilmiş bulunan ağaçların tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu kaydına göre, 1199 parsel Hazine adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacılar Hazine adına kayıtlı bulunan parseli imar ve ihya ederek kültür arazisi haline getirdiklerini, ağaçları yetiştirdiklerini ileri sürerek ağaçların adlarına tapuya tescili isteğinde bulunmuşlardır. Taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar, MK.nun 684. maddesinde yazılı bütünleyici parçalardır. Bütünleyici parçaların taşınmazdan ayrı bir varlığı bulunmamaktadır. Taşınmaz mülkiyetinin içeriğini düzenleyen TMK.nun 718/11. maddesi hükmüne göre, mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklarda girer. Bu hükümle, MK.nun 684. maddesindeki ana kural ile getirilen düzenleme tekrar edilmiştir. Zemin kime ait ise bütünleyici parçalar da ona ait olur. Bu nedenle, taşınmaz üzerindeki ağaçların tapu kütüğünün ilgili sahifesine bağımsız bir hak olarak tapuya tescili veya kütüğün beyanlar hanesine şerh edilmesi mümkün değildir. Davanın bu nedenle, reddine karar verilmesi gerekirken, davacıların davayı açmakla hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, dava redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğrudur.
Davacıların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün (ONANMASINA) ve 4.960.000.-lira peşin harcın onama harcına mahsubuna, 23.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.