Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2002/3097
K: 2002/3428
T: 25.4.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· ZİLYETLİK YOLUYLA EDİNME
· TAŞINMAZIN NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ
ÖZET: Taşınmazın zilyetlik hukuki sebebine dayanılarak
tesciline karar verilebilmesi için 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni TMK. nün 713. maddesinde belirlenen koşulların yanı sıra taşınmazın niteliğinde kazanmaya elverişli olması gerekir. Bu nitelikler arasında en önemlisi de taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması zorunludur. Ayrıca somut olayda olduğu gibi aktif nehir yatağı ve nehrin etki altında kalan yerlerden olmaması gerekir.
(4721 s. MK. m. 713/1)
 
Osman Nuri ile Hazine ve Kışlaçay Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasından dolayı; mülkiyetin tesbitine dair (Geyve Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 19.7.2001 gün ve 15/226 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine Temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü.
Davacı, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine Temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Köy Temsilcisi, bir diyeceği olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eklemeli 20 yıldan fazla kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak, tescil isteğinde bulunmuştur. Yerel bilirkişi ve tanıklar, davacı ve satıcısının daha önceleri dava konusu taşınmazı kültür arazisi olarak kullandıklarını, davacının satın ve devraldıktan sonra kum ocağı olarak işlettiğini ziraatçı, jeolog ve orman mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulunun ortaklaşa vermiş oldukları raporda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden, Sakarya Nehrinin kıyı kenar çizgisi nehrin aktif yatağı ve etki alanı dışında bulunan kapama kavaklık olduğunu bildirmişlerdir. Mahkemece kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bir yerin yürürlükten kaldırılan MK.nun 630/1. ve 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK.nun 713/1. fıkrası hükümleri uyarınca; tapuya tesciline karar verilebilmesi için kanunda belirtilen diğer kazanma koşulları yanında, taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir. Bilirkişi kurulu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirmiş ise de taşınmazın ormanla olan ilgisinin belirlenmesi bakımından yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Orman sınırlandırma çalışmalarına ait harita ve tutanaklar yöntemine uygun bir biçimde uygulanmadan taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesi hükmü uyarınca, orman sayılmayan yerlerden olduğu sonucuna varılmış olması doğru değildir. Bundan ayrı, tescil konusu taşınmaz ve çevresindeki taşınmazların konumunu gösteren dosya arasındaki haritada, çevre taşınmazlar üzerinde birçok göletlerin oluştuğu belirlenmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15.1.2001 günlü raporda; taşınmazın tamamının kapama kavaklık olduğu, çevresindeki taşınmazlar üzerinde ceviz ve kavak ağaçlarının bulunduğu, taşınmaz ile Sakarya Nehri arasında 4 m'lik kot farkının bulunduğu ve 400 metre mesafede olduğu ve bu nedenle nehrin etki alanı dışında olduğu açıklanmış ise de, bu dosyayla birlikte temyiz incelemesi nedeniyle Dairemize gönderilen aynı yerde bulunan taşınmazlar hakkındaki dava dosyaları arasında bulunan bilirkişi kurulu raporlarına göre; kum ve çakıl alınması nedeniyle taşınmazların üzerinde birçok göletlerin oluştuğu, arada küçük adacıkların kaldığı açıklanmıştır. Dosya arasındaki haritada da görüldüğü üzere; taşınmazdan kum ve çakıl alınması nedeniyle Sakarya Nehrinin suları etkisi altında kalarak, gölet haline geldiği belirlenmiştir. Gölet haline gelen bir yer, kural olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Taşınmazın gölet sularının etkisi ve ortasında kalmış olması nedeniyle, kültür arazisi niteliğini yitirmiş bulunmaktadır. Bitişik ve çevrede bulunan taşınmazların üzerinde tarımsal faaliyette bulunulmayacağı bilirkişi kurulu tarafından açıklanmış bulunmaktadır. Böyle bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla tapuya tescili mümkün olmaz.Taşınmazın belirlenen bu niteliği gözönünde tutularak davanın reddine karar verilmesi, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacı Hazine Temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 25.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini