Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2002/1261
K: 2002/3523
T: 29.4.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
NEDENİYLE EDİNME
· TAŞINMAZIN NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ
· 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT
VARLIKLARINI KORUMA KANUNUNA GÖRE
ARAŞTIRMA
ÖZET: Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle kazanılabilmesi için diğer edinme koşullarının yanında taşınmazın niteliğinin de kazanmaya elverişli olması gerekir.
2863 sayılı Kanunun 11. maddesi ile yalnızca korunması zorunlu kültür ve tabiat varlıkları ile bunların koruma alanlarının zilyetlikle iktisap edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
(3402 s. Kadastro K. m. 13)
(2863 s. KTVK. m. 3, 6, 11)
 
Ali ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Antalya / Kale Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.5.2001 gün ve 137-65 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde islenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı Ali, uyuşmazlık konusu 250 parsel sayılı taşınmaza ait Hazine üzerindeki tapu kaydının iptal edilerek adına tapuya tescil edilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Ali, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayanarak uyuşmazlık konusu 250 parsel sayılı taşınmaza ait Hazine tapusunun iptal edilerek kendi adına tapuya tescil edilmesini istemiştir. Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kadastro tutanağına göre; dava konusu 20 parsel, 24.3.1986 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında kargir ev ve avlu niteliği ile davacı Ali adına tespit edilmiş, Hazinenin bu tespite karşı süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine Kadastro Komisyonunun 27.2.1989 gün ve 47 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın birinci derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı ve 2863 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmü uyarınca bu gibi yerlerin mülkiyetinin Hazine adına tespit edileceği gerekçesiyle yapılan tespitin iptaline, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline ve kütüğün beyanlar hanesine "Osman oğlu Ali'nin kullanımındadır" cümlesinin yazılmasına karar verilmiştir. Dava konusu parsel, komisyon kararı uyarınca Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra Hazine vekili 5.4.1989 tarihli dilekçesi ile Kaş Kadastro Mahkemesine başvurarak tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılmasını, davalı durumunda bulunan Ali'de mahkemeye verdiği katılma dilekçesi ile dava konusu 250 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu yerin adına tapuya tescil edilmesini istemiştir. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda 9.11.1998 gün 1998/20-40 esas ve karar sayılı hükümle Hazinenin isteğinin kabulüne, davalı müdahil davacı Ali'nin talebinin görev yönünden reddine karar verilmiş, verilen görevsizlik kararı uyarınca süresi içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulmuştur.
Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kazanılabilmesi için diğer edinme koşullarının yanında taşınmazın niteliğinin de kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir. Eldeki davada, davacı adına yapılan tapulama tespiti 2863 sayılı Yasa hükümleri gözönünde tutularak iptal edilmiş ve dava konusu parsel Hazine adına tapu kütüğüne tescil edilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın 2863 sayılı Kültü r ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekir. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun dosya arasında bulunan 7.11.1989 gün ve 1532 sayılı kararında dava konusu yer ve çevresinin Kekova 1. derece doğal ve arkeoljik sit alanı sınırlarının kapsamında kaldığı, ekli listede nitelikleri ve bulundukları yerler belirtilen 36 adet anıt eserin bu alan içerisinde bulunduğu belirlenmiştir. Koruma Müdürlüğünün 27.1.1996 gün ve 2379 sayılı kararında da, yukarıda tarih ve numarası yazılı Koruma Kurulu kararında açıklandığı üzere Kekova bölgesindeki tüm parsellerin tek tek arkeolojik ve doğal sitin bir parçası ve hepsi birleşerek Kekova doğal ve arkeolojik silini oluşturdukları, bu parsel içerisindeki varlıkların yalnız başına belirleyici olmayıp bir bütünün parçası oldukları, bu nedenle koruma alanının belirlenmemiş olup kültür ve tabiat varlıklarının korunması için sit alanı sınırlarının belirlendiği açıklanmıştır.
Dava konusu parsel Finike - Kaş kıyı bandı Kekova doğal ve arkeolojik sit sınırları içerisinde bulunan bir yerdir. Bir taşınmazın salt arkeolojik sit alanının içerisinde kalması onun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile veya diğer bir mülkiyet belgesi ile kazanılmasına engel değildir. Ancak, edinme koşullarının ve taşınmaz niteliğinin edinmeye elverişli yerlerden bulunduğunun anlaşılması ve şartların gerçekleşmesi durumunda böyle bir yer kazanılabilir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 3. maddesinin 1. fıkrasında kültür varlıklarından, 2. fıkrasında da, tabiat varlıklarından ne anlaşılması gerektiği açıkça belirtilmiş, 3. fıkrasında da, sit alanının tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini taşıyan kent ve kent kalıntıları, önemli tarih hadiseleri cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ve korunması gerekli alanlar olarak tanımlamıştır. Maddenin 5. fıkrasında da, koruma alanı, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alan olarak ifade edilmiştir. Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere, arkeolojik sit alanı genelde çok geniş bir sahayı kapsamakta, kültür ve. tabiat varlıkları ile bunların korunma alanı ise "sit alanı" içerisinde, ancak daha küçük yüzölçüme sahip kısımlarda kalmaktadır. Kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunması için zorunlu bulunan alanlardan oluşan bütünler, geçmişten günümüze intikal eden ve bugünden de yarın ki nesillere aynen devredilmesi gereken, yeri doldurulmaz çok değerli kültür arazileridir. Aynı Kanunun 11. maddesi ile de, yalnızca korunması zorunlu kültür ve tabiat varlıkları ile
bunların koruma alanlarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceği hükme bağlanılır. Az önce de belirtildiği üzere, uyuşmazlık konusu parselin bulunduğu kova 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanı içerisinde Koruma Kurulu kamın ekli listede isim, nitelik ve yerleri yazılı 36 adet anıt eser yer almakta-. Belirtilen anıt eserlerin bir bölümü 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde zili korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarındandır. Aynı maddenin 3. fıkrasında da; sit alanı içerisinde bulunan taşınmaz kültür varlıklarının korunması gerekli taşınmaz ve kültür varlıkları olduğu açıklanmıştır. Tüm bu açıklamalara göre, dava konusu parsel ve çevresinin bulunduğu Kekova 1. Derece arkeolojik doğal sit alanı ile içerisinde bulunan anıt eserler 2863 sayılı Kain hükümleri uyarınca korunması gerekli taşınmaz ve kültür varlıklarındandır. Aynı Kanunun 5. maddesinde de korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları Devlet malı niteliğinde olup 11. maddeye göre de, zilyetlik yolu ile kazanılmaları mümkün değildir. Yukarıdan beri açıklanan madde ve hukuki olgular karşısında dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü yoluna idilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğunun kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 29.4.2002 irininde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini