Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2001/5856
K: 2001/9160
T: 11.12.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KADASTRO EKİBİNİN YETKİSİ
  • TESBİT DIŞI BIRAKILAN YERLERİN İMAR İHYA VE ZİLYETLİK YOLU İLE İKTİSABI
ÖZET: Kadastro ekibinin yetkisi gerek yürürlükten kaldırılan Tapulama Kanunu, Kadastro Kanunu ve gerekse 3402 sayılı Kadastro Kanunun 1. maddesinde yazılı sicile geçecek özel mülkiyet konusu yerleri belirlemekten ibarettir. Tesbit dışı bırakılan yerlerin somut olayda olduğu gibi, orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.
Tesbit dışı bırakılan yer kural olarak Devletin hüküm tasarrufu altında sayılan yerlerden olup ancak imar ve ihya yolu ile kazanılabilir. Taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının araştırılması, böyle bir yer ise 3402 sayılı Kadarstro Kanununun 17. maddesindeki tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 1,17)
 
Kudret ile Hazine ve M... Belediye Başkanlığı aralarındaki teşci! davasının reddine dair (Kocaeli ikinci Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 10.5.2001 gün ve 447/509 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dosya arasındaki belgelere ve paftaya göre; dava konusu taşınmaz 1954 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Devlet ormanı olarak tespit dışı bırakılmış, 1984 yılında yetkili Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca yapılan sınırlama ve nitelik kaybı sebebiyle orman çalışmaları sırasında da hiç orman sayılmayan yerlerden olması nedeniyle orman sınırlama hattının dışında tutulmuş ve sınırlama 1986 yılında kesinleşmiştir.
Yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 35-40 yılından bu yana davacı tarafından kültür arazisi olarak tasarruf edildiğini bildirmişlerdir. Mahkemece, dava konuşu taşınmazın Orman Kadarstro Komisyonunca yapılan sınırlama tarihine kadar orman sayılan yerlerden olduğu sınırlamanın kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar da kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kural olarak bir yerin Orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtme yetkisi Orman Kadasto Komisyonlarına aittir. Ayrıca, genel hükümlere göre açılan davalarda, uzman bilirkişi görüşüne başvurulmak suretiyle bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı saptanabilir. Tescil konusu taşınmaz 1954 yılında kadastro ekibince orman sayılarak,tespit dışı bırakılmış ise de, Tapulama ve Kadastro Kanunları uyarınca oluşturulan kadastro ekibi ve Kadastro Komisyonu, ormanın saptanması yönünden yetkili sayılamazlar. Somut olayda; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 4/3. maddesi uyarınca yapılmış bir orman kadastrosu da söz konusu değildir. Bundan ayrı, taşınmaz bilim ve fen bakımından nitelik kaybı sebebiyle de 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarılan yerlerden de değildir. Kadastro ekibinin yetkisi gerek yürürlükten kaldırılan Tapulama kanunu, Kadastro Kanunu ve gerekse 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesinde yazılı olduğu üzere sicile geçecek özel mülkiyet konusu yerleri belirtmekten ibarettir. Tespit dışı bırakılan yerlerin somut olayda olduğu gibi, orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalar karşısında mahkemenin red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ne var ki; tespit dışı bırakılan böyle bir yer kural olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden olup ancak imar ve ihya yoluyla kazanılabilir. Başka bir anlatımla, böyle bir yer üzerindeki kazanmayı sağlayan zilyetliğin imar ve ihya ile başlanması gerekir. Dava konusu taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edilip edilmediği belirlenmemiştir. Taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının araştırılması, böyle bir yer ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesindeki tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün üye Cafer Şat'ın karşı oyuyla ve oyçokluğuyla (BOZULMASINA) ve dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri Hükümleri ve 4467 sayılı Kanunla değişik Avukatlık Kanununun 164. maddesi hükmü uyarınca 97.500.000 lira Avukatlık ücreti takdiri ile davalı Hazineden alınarak Yargıtay duruşmasına katılan davacı vekiline verilmesine ve 3.240.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.12.2001 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Kocaeli Kadastro Müdürlüğünün dosya arasında bulunan 25.10.2000 günlü cevabi yazılarında özetle; İzmit, Maşukiye Köyü hudutları içerisinde bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazın nereye isabet ettiğinin tam olarak anlaşılamadığı, köye ait paftalar üzerinde yapılan incelemeye göre de, taşınmazın kadastro harici bırakılıp bırakılmadığının, bırakılmış ise hangi tarihte ve hangi nedenle kadastro harici bırakıldığının bilinemediği, ancak bu köydeki kadastro çalışmalarının 31.12.1954 tarihinde tamamlandığının bildirildiği görülmüştür.
Görüldüğü üzere nizalı taşınmazın tespit dışı bırakılan yerlerden olup olmadığı, tespit dışı bırakılmış ise, tespit dışı bırakılma nedeni kesin olarak belirlenmemiştir. Öncelikle uzman harita ve kadastro mühendisi ya da mühendisleri marifetiyle yöreye ait birleşik paftalar üzerinde inceleme yapılarak (gerekirse keşif de yapılmak suretiyle) Mülga 5602 sayılı Tapulama Kanununun yürürlükte olduğu dönemde (1954) yapılan kadastro çalışmaları sırasında uyuşmazlık konusu taşınmazın nasıl bir işleme tabi tutulduğu, özellikle orman niteliği ile tespit dışı bırakılıp bırakılmadığı hususu tereddüte yer vermeyecek biçimde araştırılıp belirlenmelidir.
Kadastro  Komisyonunca orman  niteliği ile tespit dışı  bırakılan  yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, bu yerin etrafından eylemli ormanlık alanların bulunduğu da dikkate alınarak tespit dışı bırakılma tarihinden orman kadastrosu işlemlerinin yapıldığı 1986 tarihine kadar bu yerin orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekecektir. Bu halde, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin ancak orman kadastrosu işlemlerinin tamamlandığı 1986 tarihinden itibaren başlayacağı, bundan önceki zilyetliğinin bir değer ifade etmeyeceği tabiidir.
Yukarıda belirtilen araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenle bozulması düşüncesinde olduğumdan Daire çoğunluğunun bozma gerekçelerine katılmıyorum.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini