 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2000/874
K: 2000/1567
T: 24.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAŞINMAZIN NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI
YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA YAPILMASI
YÖNTEMİ
ORMAN YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA
Karar Özeti: Taraflar 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6. maddesinde sayılan ve tarif edilen yerlerden olup olmadığı ve 7. maddeye göre tespitlerinin yapılıp yapılmadı ğı, ayrıca "Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu" kararı ile tescil edilip edilmediği araştırılmalıdır.
Taşınmazın ormanla ilgisinin belirlenmesi bakımından öncelikle varsa kesinleşmiş Orman Tahdit Komisyonu Kararı ve haritasının zemine uygulanması yoksa orman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması gerekir.
(2863 s. KTVK. m. 6, 7, 8)
(6831 s. OK. m. 1)
Fatma ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Bodrum 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 14.10.1999 gün ve 1002-636 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Mahkemece taşınmazın niteliğinin belirlenmesine yönelik yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu 289 parsele ait tapulama tutanağında"'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 1987 tarih, 3492 sayılı kararına göre taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı anlaşıldığından 2863 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince Hazine adına tesbitinin yapıldığı" anlaşılmaktadır. Mahkemece taşınmazın kültür ve tabiat varlıklarından olup olmadığı hususundaki araştırması ilgili ve yetkili merciinden yapılmamış, keşifte dinlenen arkeolog bilirkişinin beyanı ile yetinilmiştir. Oysa bir yerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6. maddesinde sayılan ve tarif edilen "Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarından" olup olmadığı, 7. maddeye göre tesbitlerinin yapılıp yapılmadığı "Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu" kararı ile tescil edilip edilmediği araştırılmalıdır. Aynı Yasanın 8. maddesine göre Taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu tarafından tespit edilan koruma alanı içerisinde bulunup bulunmadığı hususu da Kültür Bakanlığından sorulup ilgili evrak ve krokileri de kurumlardan getirtilerek yerinde uygulanmak suretiyle nizalı yerin korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarından olup olmadığının tesbiti gerekirken, açıklanan kurumlardan resmi ve ilgili belgeler getirtilmeden jeolog bilirkişinin beyanı ile yetinilmesi Yasaya uygun değildir. Jeolog bilirkişi ancak yukarıda açıklanan bilgi ve belgelerin ilgili kurumlardan temininden sonra bunları uygulamakla mükelleftir. Bundan ayrı, davacının taşınmazı satın aldığı Süleyman açısından 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi hükmü uyarınca miktar araştırması yapılmamış olması da usul ve Yasaya aykırıdır. Mahkemece orman araştırması yönünden gerekli inceleme yapılmış ve keşifte ormancı uzman bilirkişi dinlenmiş ise de, keşif öncesi orman idaresinden temini gerekli olan kesinleşmiş sınırlandırma haritası, çalışma ve askı tutanakları getirtilmeden ve bunlar dosyaya konulmadan ormancı bilirkişi beyanı ile yetinilerek inceleme yapılmıştır. Oysa Yargıtay denetimi sırasında gözönünde tutulmak üzere nizalı taşınmazın bulunduğu bölgeye ait kesinleşmiş sınırlandırma haritası, çalışma ve askı tutanakları...bulunduğu yerden dosyaya getirtilmeli ve bunlar uzman bilirkişi orman mühendisi ve yerel bilirkişi aracılığıyla mahallinde uygulanmalıdır. Uygulama sırasında sınırlandırma tutanak ve haritasında tanımlanan ve gösterilen O.T.S ve belli sınır noktalarının mahalli bilirkişilerin de görüşlerine başvurulmak suretiyle yerleri tespit edilmelidir. Sonra, harita teknik kurallara göre röper noktaları da belirtilmek suretiyle yerine uygulanmalı ve bu uygulama ayrıntılı şekilde uzman bilirkişi rapor ve krokisinde gerekçeli olarak açıklanmalı ve ayrıca dava konusu yer tahdit haritası üzerinde tasdikli bir şekilde gösterilerek belirtilmelidir. Açıklanan hususların yerine getirilmesi keşfin ve Yargıtay denetiminin sağlıklı yapılabilmesi yönünden zorunludur. Zira orman tahdidi yapılan yerlerde bir taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının tesbitinin ancak kesinleşmiş orman tahdit haritasına göre yapılacağı Yargıtayın yerleşmiş ve kararlılık kazanmış içtihatları gereğidir. Taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlıkları ve ormanla ilgisi yönünden yukarıda açıklandığı gibi ve usulüne uygun şekilde yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) 24.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.