Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2000/2105
K: 2000/2502
T: 28.3.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • EKLEMELİ ZİLYETLİK
  • TERK YOLUYLA ZİLYETLİĞİN KAYBI
Karar Özeti: Taşınmazın geçici olarak kullanılmaması zilyetliğin kaybı anlamına gelmez. Zilyetliğin iradi olarak veya irade dışı kaybedilip edilmediğinin belirlenmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 889, 901, 902)
Sabri ve müşterekleri, dahili davacılar Melike ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Malazgirt Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 21.10.1999 gün ve 61/90 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve dahili davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacılar; murisleri Hasan ve Derviş'ten intikal eden eklemeli zilyetliğe dayanarak dava konusu taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile adlarına miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların köyü  1959 yılında terk ettikleri, bu tarihten itibaren taşınmazı kullanmadıkları ve bu şekilde zilyetliklerinin kayba uğradığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; davacıların 1959 yılında köyde vukuu bulan bir cinayet nedeniyle köyü terk ettiklerini bu sebeple taşınmazlarla ilişkilerinin kesildiğini, ancak bazı tanık beyanlarına göre; başka köyde oturmakta iken taşınmazları kullanan bir kısım şahısların davacılara kira ödediklerini açıklamışlar, davacılar da; köyü 1959 yılında cinayet nedeniyle terk ettiklerini ve 1979 yılma kadar köye dönmediklerini beyanlarıyla bildirmişlerdir. Uyuşmazlık; somut olayda, terk yoluyla zilyetlik kaybının söz konusu olup olmadığı, zilyetliğin kaybı ile ilgili unsurların davada bulunup bulunmadığının araştırılıp tartışılması ile ilgilidir.  Terk,  zilyetliğin  iradi  olarak kaybedilme şekillerindendir.  Medeni Kanunda zilyetliğin kaybı özel bir şekilde düzenlenmiş değildir. Kanun bu konuya dolaylı olarak 889,901 ve 902. maddelerinde değinmiş ve 889. maddesinde; zilyetliğin geçici olarak kullanılmamasının zilyetliğin kaybı anlamına gelmeyeceğini açıklanmıştır. Zilyedliğin geçici olarak kesilmesinden sözedilen 889. madde hükmünün ters anlamı; geçici olmayan, sürekli olan zilyetliğin yitirilmesi sonucunu doğuracağını deyimlemektedir. Doktrinde ve uygulamada zilyedliğin a) - Zilyedin iradesine dayanarak: b) - İdaresine dayanmadan (İrade dışı) olmak üzere iki şekilde yitirildiği kabul edilmektedir. Zilyet şey üzerindeki egemenliğini geçici olmayan iradesi ile ya da iradesi dışında yitirmesi ile zilyedlikde yitirilmiş olur. Geçici olmayarak su altında kalan taşınmaz üzerindeki" zilyedlik iradeye bağlı olmaksızın kaybedilmiş zilyedlik sayılır. Zilyedliğin başkasına aktarılması suretiyle zilyetliğin devri durumunda ise iradeye dayanan yitirme söz konusudur. Başkasına aktarılmadan zilyetlinin erki yoluyla da zilyedlik kaybedilebilir. Bir kimsenin tarlasını belli bir neden   yokken   uzun   yıllar   kullanmaması   ve   onun   tarla   üzerindeki egemenliğini dile getirecek herhangi bir şekilde ilgi göstermemesi, artık o tarlayı terk ettiği yolunda herkeste bir kanı uyandırır. Zira, zilyedin taşınmaz mala ilgi göstermemesi uzun süre taşınmaz üzerindeki başkalarının zilyetliğine itiraz etmemesi, zilyedin, zilyedliği terk iradesinin varlığına karinedir. Bu şekilde zilyedin o yeri terkettiği hakkında herkeste bir kanı uyandırması durumunda zilyedliğin yitirilmesi söz konusu olur. Bunların dışında, uzunca bir süre ilgisizlik durumu gerçekleşmemiş olsa dahi bir kimse yani zilyed, tarlasını ekmeyeceği, kullanmayacağı ve artık bu yeri terkettiği yolunda niyet ve iradesini belli etmiş ve fiili olarakta taşınmaz üzerindeki egemenliğine son vermiş ise, bu durumda da, davacının beyanına dayanarak ve iradi yolla terk oluşmuşsa bu gibi hallerde terk idaresinin varlığı, şarttır. İradenin varlığı olayların doğal akışına, hayat tecrübesine göre anlaşılabileceği gibi davacı zilyedin açık bir irade bildiriminden de anlaşılabilir. Mahkemece, her ne kadar terk nedeninin oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu hususta tanıklardan bilgi toplanmış ise de toplanan bilgiler zilyedliğinin terkinin yukarıda açıklanan unsurlarını araştırmaya ve belirlemeye yeterli değildir. Bu sebeple gerekçenin dayanağı olan terk olayı davada yeterince araştırılmamıştır. Bu kerre taraf tanıklarından yukarıda açıklandığı şekilde somut olayda zilyedliğin terki suretiyle bir kaybının söz konusu olup olmadığının bilirkişi ve tanıklardan yeniden etraflıca sorulup bilgilerinin tesbitinden sonra gerekli tartışma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bunlardan ayrı, dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının revizyon gördüğü kayıtlar ile kayıtların dayanağını teşkil eden belirtme tutanaklarının ve bunların dayanağı belgelerin bulunduğu yerden getirtilerek mahallinde nizalı taşınmazlara uygulanması, belirtme sebebinin ve taşınmaz niteliğinin araştırılarak bu sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 2.080.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.3.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini